8 Temmuz 2011 Cuma

Yao Ming Basketbola Veda Ediyor


 Houston Rockets'ın Çinli dev pivotu Yao Ming, son yıllarda geçirdiği sakatlıkların bir türlü yakasını bırakmaması yüzünden basketbolu 30 yaşında bırakma kararı aldı.

Her ne kadar birçok basketbolsever tarafından ülkesi Çin'den aldığı oylarla seçildiği All-Star'lar ve 2.29'luk boyuyla hatırlansa da, Yao Ming sakatlıklarla boğuşmaya başlamadan önce ligin en iyi 2-3 pivotundan birisiydi. Onun kuvveti ligden çekildikten sonra ligde saf pivot olarak Dwight Howard yalnız kaldı ve bir başka güç henüz ortaya çıkmış değil. Seçildiği All-Star'ların bazılarını gerçekten hakederek aldı, iki kez ise All-NBA Second Team'e seçilmeyi başararak kalitesini ortaya koydu. Yao Ming paragrafın başında değindiklerimin yanında, oyunculuğuyla da kesinlikle hafızalara kazınmış olmalı.

Ancak Yao Ming'i özel kılan, oyunculuğundan ziyade ülkesi için yaptıklarıydı. Çin gibi basketbolla ilgilenmeyen koca bir ülkeyi tek başına bir basketbol ülkesine çevirdi ki bahsettiğimiz bu ülkenin tam 2 milyar nüfuslu olduğunu düşününce, yaptığı işin ne kadar büyük olduğu anlaşılıyor. NBA'de iyi işler yapmaya başladıktan sonra Çinliler ilk kez TV'lerinde NBA maçları göstermeye başladılar, bazı Çinliler ABD'ye giderek maçlar izlediler. Çin kocaman bir ülke olsa bile, Yao Ming'in yarattığı etki olmasaydı All-Star'larda bu kadar oy yağmayacaktı oyuncularına. Eğer Yao Ming değil havlu sallayan bir oyuncu Çinli olarak girseydi oyuna, acaba etkisi böyle mi olacaktı ? Wang Zhizhi NBA'de oynamış ilk Çinli, All-Star'larda ne kadar oy aldığı (almadığı) ortada. Her şeyi Çinlilere yıkmaktansa, Yao Ming'e hakkını teslim etmek gerekir. Şimdilerde Çin, onun başlattığı akımla önemli oyuncuları kendi ligine toplamaya başladı, lokavt uzun sürerse birçok oyuncu Çin Ligi'nde oynamayı tercih edecek.

Yao Ming sadece bir basketbolcu olarak değil, bir ulusal figür olarak dünya tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Güle güle uzun adam.

2 Temmuz 2011 Cumartesi

NBA'de Lokavt


NBA'de oyuncular ve takım sahiplerinin toplu iş sözleşmesindeki kar alım payı üzerinde anlaşamaması üzerine, NBA on üç yılın ardından bir kez daha lokavta girdi. Ancak durum 1998-1999 sezonundakinden çok daha ağır.

Şu anki CBA (Collective Bargaining Agreement, Toplu İş Sözleşmesi) NBA geliririnin %57'sinin oyunculara, %43'ünün takım sahiplerine dağıtılmasını içeriyor. Ancak takım sahipleri bu durumdan şikayetçi ve kar paylarının %50'şer olarak ayarlanması talebinde bulunuyorlar. Oyuncular ise karlarından vazgeçmeye yanaşmıyorlar.

NBA'deki harcamaların müthiş bir artışa gitmesi yüzünden, bu lokavt öncekine göre çok daha ciddi bir durum taşıyor. Oyunculara hakettiklerinden çok daha büyük kontratlar veren takım sahipleri, şimdi kendi kazdıkları kuyuya düşmüş durumdalar. Kazanacaklarıyla kontratları karşılama peşindeler.

Bazıları hemen sezonun oynanmayacağı fikrine kapılmış olsa da, daha sezonun oynanmaması işi belli olmadı. Şu anda lokavt oldu. Lokavt nba'in durması demektir, 1 Temmuz'a kadar olmasının sebebi 1 Temmuz'da free agent piyasasının açılıyor olmasıydı. O yüzden dün önemliydi anlaşma için. Ama görüşmeler tam gaz devam edecek, sadece kontratlar falan ödenmeyecek şu anda. Eğer sezon başlamadan anlaşılırsa 82 maç, ilk 2-3 ayda anlaşılırsa 51 maç , All-Star arasında anlaşılırsa 28 maç oynanacak. Eğer All-Star arasında da anlaşma olmazsa sezonun kalanı da iptal edilecek.

NBA reklam gelirleri ve izlenme oranlarının patlama yaptığı bir dönemde ne David Stern, ne takım sahipleri ne de oyuncular sezonun oynanmaması gibi bir ihtimale sıcak bakmayacaklardır. 28 maç bile olsa sezonun yapılacağı kanaatindeyim, 1998-1999 sezonunda anlaşma Kasım ayında sağlanmış ve sezon 51 maçtan oluşmuştu.