31 Ocak 2012 Salı

Dwight "Trade Requester" Howard ve Magic


Orlando Magic'in durumu iyice acıklı bir hal almaya başladı. Celtics'e karşı alınan tarihi mağlubiyet (56 sayı atılan maç), daha sonra bu maçın rövanşının 21 sayı öne geçildikten sonra kaybedilmesi, ligin en kötü takımlarından Hornets'tan fark yenilmesi, Pacers'tan fark yenilmesi ve Sixers'a karşı yeni bir düşük sayı rekorunun kırılmasının Ryan Anderson tarafından önlenmesiyle Magic iyice dibe batmış gibi görünüyor. Bunun açıklaması kadronun yetersizliği mi ? Kesinlikle hayır.

Takımın "lideri" kabul edilen Dwight Howard, her ciddi maçtan önce karşılaşacakları takımı "takas listesinde bulundurduğunu" söylemeyi sürdürdü, sezon devam ediyorken her takıma yeşil ışık yaktı ve Magic'in başarısını hiç de önemsiyormuş gibi görünmedi. Yazın "Benim için önemli olan Orlando Magic." tarzı açıklamalarının koca birer yalan olduğu sezon içerisinde yaptıklarıyla ortaya çıktı. Hem bu çocukça hareketleriyle kendi imajına zarar verdi hem de Magic'in dibe gidişinin baş sorumlusu oluverdi. Sadece kötü bir lider örneği değil Howard, daha en baştan lider değil.

Otis Smith'in 2009'da muhteşem bir basketbolla final oynayan takımı birkaç eklemeyle şampiyonluğa götürmesi gerekirken takımı paramparça etmesi aslında sonun başlangıcı oldu. Takımın beyni Hidayet Türkoğlu'nun iki milyon dolar yüzünden silinip atılması, içi geçmiş bir Vince Carter'ın alınmasıyla Magic'in 4+1 şutörlüğe dayalı sistemi çökmüştü. Topu iyi paylaştıran bir oyuncunun (Hidayet) yokluğu bu sistemde bulduğu boş şutlarla çok yüksek seviyede bir oyuncu haline gelen Rashard Lewis'i vurmuş, Lewis'in kariyeri de düşüşe geçmişti. Bu hamle yetersizliği yüzünden takımın bir senesi heba edildi. Ardından geçtiğimiz sezon Otis Smith yaptığı hatayı anladı ancak hatayı bir başka hatayla örtmeye çalıştı. Hatayı hatayla örtmeye çalışırsanız nötrleştiremezsiniz durumu, iki hata elde edersiniz. Takımın sisteminin çökmesi yüzünden kötü hale gelen Rashard Lewis bir kalemde silinerek Gilbert Arenas riskine girildi (ki bu risk Otis Smith'in yüzünde patlayacaktı bir süre sonra) ve Gortat gibi çok önemli bir parça elden çıkartılarak Hidayet geri döndürüldü. Hidayet'in geri dönmesi Howard'ı biraz rahatlatmış olsa da 4+1 sistemi kaybolduğu için (Magic Bass'la birlikte 3+2'ye dönmüştü) Hidayet'in de açıkça hiçbir faydası olmadı.

Bu sezon Ryan Anderson'ın 4 numaraya monte edilmesiyle 4+1 sistemine geri dönüş yapan Magic, sezona çok iyi bir giriş yaptı. Ancak takımın süperstarı Dwight Howard, önceki senelerde yapılan hataları unutmamış olacak ki "Bu takımdan hiçbir şey olmaz." moduna girdi ve takımı sallamamaya başladı. Rezil savunmacılardan kurulu bir Magic takımını ligin en iyi savunma takımı yapan, pota altının mutlak hakimi süperstarınız sahaya ruhunu koymazsa, pek de başarılı olacağınız söylenemez. Howard'ın yaptıklarını desteklemiyorum ancak anlayabiliyorum.

Uzun lafın kısası, Magic taraftarları kötü gidişat için suçlayacak birisini arıyor. Genelde kurban Dwight Howard oluyor ancak Magic taraftarları bilmeli ki içinde bulunulan bu bunalım, bir sürecin sonucu ve bu süreci başlatan kişi de Otis "I like this team" Smith.

Peki Magic için çıkış yollarının tamamı kapanmış durumda mı ? Kesinlikle hayır. Bu sezon bir şekilde geçilip yazın Howard'la oynama isteğini ısrarla söyleyen Deron Williams takıma katılarak yepyeni bir sayfa açılabilir. Ancak başta ligin açık ara en kötü GM'si oldukça öyle olsa bile başarının geleceğini düşünmek zor.