19 Eylül 2011 Pazartesi

Eurobasket 2011 - Final


Eurobasket 2011 maratonu, İspanya ile Fransa arasında oynanan final maçıyla tamamlandı.

İspanya, Fransa'yı 98-85 yenerek üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu oldu. İlk çeyrekten itibaren oyunu kontrolü altına almayı başaran İspanya, farkı açamamış olsa da maçı kazanacağını en baştan belli etti. Çünkü oyun Fransa'nın istediği hızlı tempoda değil, İspanya'nın istediği bol pasa dayalı set hücumu temposunda gelişti. Yine de üçüncü çeyrekte Fransızlar kendi oyun stillerini sahaya yansıtmaya başladılar ve İspanya'ya çok yaklaştılar. Nicolas Batum'un bu dönemdeki müthiş performansı çok etkileyiciydi. Ama daha etkileyici olan bir oyuncu vardı ki, o Juan Carlos Navarro'ydu. Fransa yaklaşmaya başladığında üst üste gönderdiği üçlüklerle Fransa'nın umutlarını karartmayı başardı tecrübeli guard. Yarı Final maçlarının aksine maçın kritik istatistiği ribauntlar değil, şut yüzdeleri oldu. İspanyollar %55 ile şut atarken, Fransızlar %48 ile şut attı. Bunun yanında İspanya tam 24 kez faul çizgisine gitti ve bu atışların 22'sini sayıya çevirdi. Fransızlar'ın bu alandaki sayısı ise yalnızca 10/13'tü. Serge Ibaka'nın NBA'deki görüntüsünden sahneler sunduğu maçta 21 dakikada yaptığı tam 5 blok da, İspanya'ya enerji ve güç veren faktörlerden birisiydi.

Üçüncülük maçında ise Rusya, yorgunluk emarelerini üstünden atamayan Makedonya'yı geçerek bronz madalyaya ulaştı.

Büyük maçların oyuncusu olduğunu tekrar kanıtlayan Juan Carlos Navarro, çeyrek finalde Slovenya'ya 26, yarı finalde Makedonya'ya 35 sayı attıktan sonra finalde de Fransa'ya 27 sayı atarak turnuvanın MVP'si seçildi. En iyi beş ise şöyle oluştu :

Pau Gasol (İspanya)
Andrei Kirilenko (Rusya)
Juan Carlos Navarro (İspanya)
Bo McCalebb (Makedonya)
Tony Parker (Fransa)

Turnuvanın sonunda ilk sekiz şöyle oluştu :

1. ESP
2. FRA
3. RUS
4. MAC
5. LIT
6. GRE
7. SVN
8. SRB

---------------------------------------

FİNALİN LİDERLERİ

Sayı

1. Juan Carlos Navarro (İspanya) : 27
2. Tony Parker (Fransa) : 26
3. Pau Gasol (İspanya) : 17
4. Jose Calderon (İspanya) : 17
5. Rudy Fernandez (İspanya) : 14

Ribaund

1. Pau Gasol (İspanya) : 10
2. Joakim Noah (Fransa) : 8
3. Marc Gasol (İspanya) : 6
4. Tony Parker (Fransa) : 5
5. Nicolas Batum (Fransa) : 4

Asist

1. Boris Diaw (Fransa) : 7
2. Juan Carlos Navarro (İspanya) : 5
3. Tony Parker (Fransa) : 5
4. Pau Gasol (İspanya) : 4
5. Marc Gasol (İspanya) : 2

Blok

1. Serge Ibaka (İspanya) : 5
2. Pau Gasol (İspanya) : 3
3. Marc Gasol (İspanya) : 2

Top Çalma

1. Jose Calderon (İspanya) : 4
2. Sergio Llull (İspanya) : 3
3. Nando De Colo (Fransa) : 2

---------------------------------------

FİNALİN PERFORMANSLARI

Juan Carlos Navarro (İspanya) : 27 Sayı - 5 Asist - 1 Ribaund
Tony Parker (Fransa) : 26 Sayı - 5 Ribaund - 5 Asist
Pau Gasol (İspanya) : 17 Sayı - 10 Ribaund - 4 Asist
Jose Calderon (İspanya) : 17 Sayı - 4 Ribaund - 2 Asist
Boris Diaw (Fransa) : 12 Sayı - 7 Asist - 4 Ribaund

Eurobasket 2011 - Yarı Finaller


Eurobasket 2011'de finalistler belli oldu.

Turnuvanın en büyük favorisi İspanya, turnuvanın en büyük sürprizi Makedonya karşısında oyuncularının kalite farkının etkisiyle sonuca gitti. Makedonya tüm yorgunluğuna karşın yine takım olarak müthiş bir mücadele verse de, İspanya'nın en değerli iki oyuncusu, Juan Carlos Navarro ve Pau Gasol'ün muhteşem performansları, son şampiyonu bir kez daha finale taşıdı. Navarro maçı 35 sayı, Gasol ise 22 sayı - 17 ribaundla tamamladı. Turnuvada adeta bir destan yazan Bo McCalebb yine çok iyi bir maç çıkarttı, ancak bu kez rakibine diş geçirmeyi başaramadı. Makedonya'nın şut yüzdesi rakibinden daha iyi olmasına karşın, İspanya'nın ribauntlarda kurduğu ezici üstünlük, maçın anahtar istatistiğiydi.

Diğer yarı final maçında ise Fransa, çekişmeli bir maç sonunda Rusya'yı devirdi. Uzun yıllar sonra ilk kez bir şampiyonaya tam kadro gelen Fransızlar, ne kadar potansiyelli bir ekip olduklarını gösterdiler ve birlikte oynadıkları ilk turnuvada finale çıkmayı başardılar. Tony Parker-Nicolas Batum ikilisi bir kez daha takımı taşıdılar. Sayı olarak Parker öne çıksa da, maçın kahramanı bir kez daha son çeyrekte devleşen Nicolas Batum'du. Ribauntlarda rakibine 35-21'lik ezici üstünlük kuran Fransızlar, grupta Noah ve Parker'ı dinlendirdikleri maçta fark yedikleri İspanya'ya rakip oldular.

5. lik 6. lık maçında ev sahibi Litvanya, Yunanistan'ı etkili üçüncü çeyrek performansıyla geçerken, 7. lik 8. lik maçında turnuvanın en büyük favorilerinden Sırbistan, Slovenya'ya da yenilerek sekizinci oldu ve Türkiye'den sonra turnuvanın en büyük hüsranını yaşayan takım olarak kayıtlara geçti.

Final Eşleşmesi

İspanya - Fransa

---------------------------------------

YARI FİNALLERİN LİDERLERİ

Sayı

1. Juan Carlos Navarro (İspanya) : 35
2. Bo McCalebb (Makedonya) : 25
3. Pau Gasol (İspanya) : 22
4. Tony Parker (Fransa) : 22
5. Andrei Kirilenko (Rusya) : 21

Ribaund

1. Pau Gasol (İspanya) : 17
2. Marc Gasol (İspanya) : 10
3. Pero Antic (Makedonya) : 9
4. Joakim Noah (Fransa) : 8
5. Nicolas Batum (Fransa) : 7

Asist

1. Marc Gasol (İspanya) : 5
2. Bo McCalebb (Makedonya) : 5
3. Victor Khryapa (Rusya) : 5
4. Nicolas Batum (Fransa) : 4
5. Ricky Rubio (İspanya) : 4

Blok

1. Nicolas Batum (Fransa) : 2
2. Marc Gasol (İspanya) : 2
3. Victor Khryapa (Rusya) : 2

Top Çalma

1. Tony Parker (Fransa) : 4
2. Andrei Kirilenko (Rusya) : 3
3. Pau Gasol (İspanya) : 2

---------------------------------------

YARI FİNALLERİN PERFORMANSLARI

Pau Gasol (İspanya) : 22 Sayı - 17 Ribaund - 3 Asist
Juan Carlos Navarro (İspanya) : 35 Sayı - 4 Ribaund - 1 Asist
Bo McCalebb (Makedonya) : 25 Sayı - 3 Ribaund - 5 Asist
Nicolas Batum (Fransa) : 19 Sayı - 7 Ribaund - 4 Asist
Tony Parker (Fransa) : 22 Sayı - 3 Ribaund - 3 Asist

16 Eylül 2011 Cuma

Eurobasket 2011 - Çeyrek Finaller


Eurobasket 2011'de çeyrek final maçları tamamlandı ve Avrupa'nın en iyi dört takımı belli oldu.

Turnuvanın en büyük favorisi İspanya, kadro kalitesine rağmen beklentilerin çok altında bir takım performansı gösteren Slovenya karşısında sürpriz yaşamadı. Slovenya, ilk çeyrekte sergilediği üstün oyunla, kendi kalitesini turnuvada belki de ilk kez yansıtmayı başardı ancak ikinci ve üçüncü çeyreklerdeki İspanya dominasyonu, Slovenlerin ellerini kollarını bağladı. Juan Carlos Navarro muhteşem şut yüzdesiyle attığı 26 sayıyla Slovenya'nın umutlarını bitiren oyuncu olurken, Pau Gasol'ün Sloven pota altında yarattığı dominasyon dikkat çekiciydi. Erazem Lorbek, Pau Gasol karşısında sindi, bu kadar önemli bir maçta kendisinden beklenenin yarısını bile ortaya koyamadı. Ev sahibi Litvanya, turnuvanın flaş ekibi Makedonya'ya mağlup olarak tarihindeki en büyük şoklardan birisini yaşadı. Bo McCalebb liderliğindeki Makedonya, kendilerine şans verilmeyen maçta gösterdiği "takım olma" yetisiyle galibiyete uzandı. Turnuvanın en fazla süre alan oyuncularından Bo McCalebb, Vlado Ilievski ve Pero Antic, yorgunluktan bayılma seviyesine gelmelerine rağmen savaşmaktan hiç vazgeçmediler. Predrag Samardzinski gibi yan parçalar da iyi katkı verirken, asıl sürpriz 5'te 5 üçlük isabetiyle Litvanya'nın maçı kopartma ümitlerini hep söndüren Vojdan Stojanovski oldu. Basketbol felsefesi hızlı top çevirmeyle üç sayılık isabetler bulmaya dayalı olan Litvanya, 2/15 üç sayılık atarak kendi ipini çekti. Kısıtlı kadrolu Makedonların bu büyük başarısı ise, tarihe altın harflerle yazıldı. İspanya ile Makedonya, yarı finalde eşleşmiş oldular.

Diğer yarı final eşleşmesini belli edecek iki maçın ilkinde, Fransa, Yunanistan'ı devirmeyi başardı. Tamamen birbirine zıt iki basketbol felsefesinin (Fransa : Atletizm, Hızlı Oyun, Yunanistan : Güç, Yavaş Oyun) kapışmasında gülen, kadro kalitesi farkını başarılı şekilde kullanan Fransızlar oldu. Yunanlar aslında bu turnuvaya pek de iddialı gelmemişti. Takımın dinamosu Dimitris Diamantidis gelmemiş, son turnuvalarda takımın skor yükünü çeken Vasileios Spanoulis bu kez katılmamış, son turnuvalarda takıma uğramayan Theodoros Papaloukas, bakış açısını değiştirmemişti. Sofoklis Schortsanitis gibi oyunculara değinmiyorum bile. Yunanistan'ın çekirdek as rotasyon oyuncularından Nikolaos Zisis, Antonis Fotsis ve Ioannis Bourousis, takıma başarı getirmek için çarpışacaktı yalnızca. Kolay kuranın da etkisiyle yoluna devam edebilen Yunanistan, medar-ı iftiharı gücünü bu maçta da kullanmayı başardı ve kafa kafaya son bölüme kadar geldi. Buna rağmen Tony Parker, Nicolas Batum ve Joakim Noah'ın etkili oyunlarına X-Factor Nando De Colo da eklenince, Fransızlar galibiyete uzandılar. Yarı Final'in belki de en ilgi çekici maçında ise, Rusya, Sırbistan'ı devirmeyi başardı. 2007 şampiyonu, Andrei Kirilenko'nun muhteşem oyunuyla birlikte Milos Teodosic'in liderliğindeki 2009 finalistini on sayı farkla geçti. Sırbistan'ın kuvvetli oyunculara sahip olmamasını sonuna kadar kullanan David Blatt, aslında taktik zekasıyla bu maçı takımına getiren isim oldu. Fransa ile Rusya, ikinci yarı final eşleşmesini oluşturdular.

İlk klasman maçında ev sahibi Litvanya, Slovenya ile Olimpiyat elemesi vizesi almak için kapıştı. Slovenya turnuva boyunca oynadığı en iyi basketbolu ortaya koymasına rağmen, Mantas Kalnietis'in kritik sayılarıyla öne çıkan Litvanya, kendi evinde bir başka şok yaşamaktan kurtuldu.

Diğer klasman maçında ise, Yunanistan, Sırbistan'a ilk çeyrekte kurduğu 34-8'lik inanılmaz üstünlükle maçı kazanarak Olimpiyat elemesi biletini kaptı. Ioannis Bourousis, Sırp pota altında katliam yarattı. Bu galibiyette başrolü, Rusya-Sırbistan maçında belirttiğim üzere Sırpların güçsüzlüğü oynadı. Gücüyle ünlü Yunanistan, avantajını sonuna kadar kullandı.

Yarı Final Eşleşmeleri

İspanya - Makedonya
Fransa - Rusya

---------------------------------------

ÇEYREK FİNALLERİN LİDERLERİ 

Sayı

1. Juan Carlos Navarro (İspanya) : 26
2. Bo McCalebb (Makedonya) : 23
3. Milos Teodosic (Sırbistan) : 20
4. Pau Gasol (İspanya) : 19
5. Tony Parker (Fransa) : 18

Ribaund

1. Pau Gasol (İspanya) : 16
2. Andrei Kirilenko (Rusya) : 11
3. Ioannis Bourousis (Yunanistan) : 11
4. Predrag Samardzinski (Makedonya) : 10
5. Pero Antic (Makedonya) : 9

Asist

1. Andrei Kirilenko (Rusya) : 6
2. Sarunas Jasikevicius (Litvanya) : 5
3. Nikolaos Zisis (Yunanistan) : 5
4. Aleksey Shved (Rusya) : 5
5. Victor Khryapa (Rusya) : 4

Blok

1. Timofey Mozgov (Rusya) : 3
2. Serge Ibaka (İspanya) : 3
3. Pau Gasol (İspanya) : 3

Top Çalma

1. Andrei Kirilenko (Rusya) : 4
2. Edo Muric (Slovenya) : 3
3. Jose Calderon (İspanya) : 3

---------------------------------------

ÇEYREK FİNALLERİN PERFORMANSLARI

Pau Gasol (İspanya) : 19 Sayı - 16 Ribaund - 0 Asist
Andrei Kirilenko (Rusya) : 14 Sayı - 11 Ribaund - 6 Asist
Juan Carlos Navarro (İspanya) : 26 Sayı - 2 Ribaund - 0 Asist
Ioannis Bourousis (Yunanistan) : 17 Sayı - 11 Ribaund - 0 Asist
Bo McCalebb (Makedonya) : 23 Sayı - 2 Ribaund - 2 Asist

12 Eylül 2011 Pazartesi

Eurobasket 2011 - 2. Tur Grupları 3. Maçlar


Eurobasket 2011'de ikinci tur maçları tamamlandı ve çeyrek finalistler belirlendi.

A Grubu'nda 12 Dev Adam, Sırbistan karşısına galibiyet zorunluluğuyla çıkarken, önceki maçtan ders alması bekleniyordu. Önceki maçta diğer faktörlerle birlikte, maçı kaybettiren en önemli konulardan birisi berbat serbest atış yüzdesiydi. Ancak Türkiye oyuncuları, Sırbistan maçında da berbat faul yüzdesini sürdürdüler. Sırbistan takımı aslında bu maçta pek konsantre gibi değildi, turnuvada ilk kez Teodosic'in sırtına binmek zorunda kaldılar maça tutunabilmek için. Sırbistan'ın başarısının sırrı Teodosic'in skoruna ihtiyaç duymadan, yan parçalardan skor bulabilmesiydi. Bu maçta bunu başaramadılar ve bu yüzden Türkiye'nin kötü şut yüzdesine rağmen maç hep dengede kaldı. Enes Kanter bu maçta da takımın en ne yaptığını bilen oyuncusu görüntüsündeydi. 19 yaşındaki bu genç yetenek, Türk basketbolseverlere gelecek adına umut veren tek şeydi bu turnuvada. Maç bir şekilde dengede son saniyeye kadar geldi. Tıpkı 2010 Dünya Şampiyonası Yarı Finali'ndeki gibi, maç 11 Eylül'de oynandı, son hücum Türkiye'ye kaldı; Sırbistan'ın bir sayı üstünlüğüyle. O gün Kerem Tunçeri'nin turnikesiyle kazanan Türkiye'nin bu maçta yaptığı son hücum, kendisi adına turnuvanın ikinci turunun özetiydi adeta. Tüm tur boyunca kötü şut attığı maçlarda içeriyi zorlaması gerekirken, şut sallamayı sürdürmüştü. Son hücumda içeriden bir bitiriş aranması gerekirken, eli soğuk Ersan İlyasova'nın el üstü şutuna gidildi ve girmeyen şutla Olimpiyat hayallerine elveda dendi. Orhun Ene berbat hücum seti çiziyor olabilir ama böyle bir şey istememiştir kuşkusuz. Yine de hatası şuydu Orhun Ene'nin, en iyi pota altı bitiricisi, en soğukkanlı oyuncusu ve en skorer oyuncusu Enes Kanter'i son saniyede oyunda tutmaması, Ömer Aşık'ı bile kenara alması son hücumun içeriden oynanmayacağını gösterdi. Yani, tabii ki Ersan'a verilmeyecekti top, tabii ki el üstü attırılmayacaktı ama önünde sonunda şutla galibiyet aranacaktı. Bu maçla Türkiye, yine son anlarda maçı vererek turnuvaya havlu atmış oldu. Türkiye kazansaydı dahi, Litvanya'nın Almanya'yı yenmesine ihtiyaç duyacaktı. Türklerin kalbini daha da kıran ise, Litvanya'nın Almanya'yı yenmesi oldu. Yalnızca bir sayıyla çeyrek finali kaçırmış oldu 12 Dev Adam. İspanya ise grup liderliği maçında namağlup Fransa'yı bozguna uğratarak çeyrek finale liderlikle çıktı.

Diğer grupta ise son maçlar sürprizsiz sonuçlandı. Slovenya, Finlandiya'yı yine kötü bir oyunla da olsa yenmeyi başararak adını çeyrek finale yazdırdı. Bu kadar iyi bir kadroyla bu kadar kötü bir oyun yakışmıyor Slovenya'ya. Yunanistan, en iddiasız geldiği turnuvada bile kura şansıyla çeyrek finale rahatlıkla çıkmayı başardı. Gürcistan'ı yenerken hiç zorlanmadılar. Günün tek ilgi çekici maçı, Rusya-Makedonya maçıydı. Lideri tayin edecek maç büyük heyecana sahne olurken, Ruslar son saniyede Sergey Monya'nın attığı inanılmaz üçlükle maçı kazanmayı başardı. Makedonya'da turnuvanın en fazla süre alan üç oyuncusundan ikisi, Bo McCalebb ve Vlado Ilievski'nin yorgunlukları dikkat çekti.

Çeyrek Final Eşleşmeleri

İspanya - Slovenya
Makedonya - Litvanya
Fransa - Yunanistan
Rusya - Sırbistan

---------------------------------------

3. MAÇLARIN LİDERLERİ

Sayı

1. Chris Kaman (Almanya) : 25
2. Milos Teodosic (Sırbistan) : 20
3. Rimantas Kaukenas (Litvanya) : 19
4. Kevin Seraphin (Fransa) : 18
5. Juan Carlos Navarro (İspanya) : 16

Ribaund

1. Giorgi Shermadini (Gürcistan) : 14
2. Chris Kaman (Almanya) : 11
3. Ömer Aşık (Türkiye) : 10
4. Pero Antic (Makedonya) : 10
5. Simas Jasaitis (Litvanya) : 9

Asist

1. Rudy Fernandez (İspanya) : 6
2. Milos Teodosic (Sırbistan) : 5
3. Pero Antic (Makedonya) : 5
4. Jose Calderon (İspanya) : 5
5. Sarunas Jasikevicius (Litvanya) : 4

Blok

1. Chris Kaman (Almanya) : 3
2. Kostas Koufos (Yunanistan) : 3
3. Florent Pietrus (Fransa) : 2

Top Çalma

1. Marquez Haynes (Gürcistan) : 4
2. Antonis Fotsis (Yunanistan) : 3
3. Rudy Fernandez (İspanya) : 3

---------------------------------------

3. MAÇLARIN PERFORMANSLARI

 Chris Kaman (Almanya) : 25 Sayı - 11 Ribaund - 2 Asist
Milos Teodosic (Sırbistan) : 20 Sayı - 8 Ribaund - 5 Asist
Pero Antic (Makedonya) : 15 Sayı - 10 Ribaund - 5 Asist
Dirk Nowitzki (Almanya) : 16 Sayı - 9 Ribaund - 1 Asist
Giorgi Shermadini (Gürcistan) : 10 Sayı - 14 Ribaund - 1 Asist

10 Eylül 2011 Cumartesi

Eurobasket 2011 - 2. Tur Grupları 2. Maçlar


Eurobasket 2011'de ikinci tur gruplarının ikinci maçları tamamlandı.

A Grubu'nda ilk maçında Fransa'ya teslim olan Türkiye, işini başka takımlara bırakmamak için mutlak kazanması gereken Almanya maçında da mağlup oldu. Almanya'yı yenmenin yolunun, Chris Kaman-Dirk Nowitzki ikilisinden birini 15 sayının altında tutmak olduğunu söylemiştim önceki günlerdeki incelemelerin Almanya kısımlarında. Türkiye bir kez daha hücumda büyük sıkıntı yaşadığı bu mücadelede, savunmada iyi bir başlangıç yaptı. Bunun dışında ikinci çeyrekte Enes Kanter'in iki kaliteli NBA uzununa karşı yarattığı dominasyon çok dikkat çekiciydi. Enes'in performansına bir çözüm getiremeyen Almanya'da Dirk Nowitzki erken faul problemine girdi. Üçüncü çeyrekte Nowitzki'nin erkenden dörtlemesi, söylediğim stratejinin geliştirilebilmesi için büyük bir şansın doğması demekti. Çünkü Nowitzki o ana kadar çift haneli sayıları dahi görememişti. Son çeyrekte yapılması gereken şey basitti, Nowitzki erkenden beşletilip Almanya'nın eli kolu bağlanacaktı. Bunu yapabilmek için eldeki en büyük silah kuşkusuz Enes Kanter'di. Post hareketleri, orta mesafe şutu ve gücüyle hücumda sıkışılan anlarda çok önemli bir katkı sağlayabilen Enes'in oyunda olması demek, Nowitzki'yi beşleteceği için Nowitzki'nin maçı yüksek ihtimalle 15 sayının altında tamamlaması, son anlarda Almanya'nın ne yapacağını bilemeden oynaması ve en önemlisi, tüm savunmanın konsantre olduğu oyuncu Nowitzki olduğu için yan parçaların boş kalamaması anlamına gelebilecekti. Ancak ne acıdır ki, Türkiye baş antrenörü Orhun Ene, Enes Kanter gibi bir yeteneğe ligden gelmiş genç yetenek muamelesi yaparak onu son çeyrekte sahaya bile sürmeye tenezzül etmedi. Şut konusundaki sıkıntıları bariz olan Ersan İlyasova'yı 4 numarada oynatmayı tercih etti. Pota altında ne Ersan İlyasova ne de Ömer Aşık post oyunu oynayamadığı için Dirk Nowitzki koca bir çeyrek boyunca 5. faulünü almadı. Şutların girmemesi, rezil faul yüzdesi bir yana, en baştan yapılan hata buydu. İkinci çeyrekte Enes hücum tıkanmışken devreye girip açıldığında onu nedense oyundan alan Orhun Ene, son çeyrekte onu bu sefer sahaya bile sürmeyerek mağlubiyetin tartışmasız baş sorumlusu oldu. Bu sonuçla Türkiye, son maçlarda Sırbistan'ı yendikten sonra, Litvanya'nın Almanya'yı yenmesini bekler duruma geldi, aynı gruplardaki gibi rakiplerinin kendi göbeklerini kendilerinin kesmesine şans tanıdı. İspanya-Sırbistan maçı büyük bir hayal kırıklığıydı. Oyun olarak çok üstün, çekişmeli bir maç bekleyenler, Dusan Ivkovic'in saçma hamleleriyle fark yiyen bir Sırbistan gördüler. Bu ancak şuna yorulabilir, Sırbistan, gruplarda Fransa'ya, önceki maçta da Litvanya'ya kaybettiği için 1. lik ve 2. lik iddiasının olmadığını ve 3. lükle 4. lüğün çok da fark etmeyeceğini (diğer grubun zayıflığı hesaba katılarak) düşünerek bu maçta kendini sıkmadı ve Türkiye maçını alıp üst tura kalmayı düşündü. Bu durum 12 Dev Adam'ın işini daha da zorlaştırmakla beraber, Sırbistan da kendini ateşe atmış oldu. Çünkü zor maçlarda daha iyi oynamasıyla bilinen Türkiye (en yakın örnek gruptaki İspanya maçı) onlara bir facia yaşatabilir. Grubun son maçında ise Fransızlar, namağlupluklarını sürdürdüler. Birkaç yıl önce Fransa bir şampiyonaya tam kadro gelirse, çok iş yaparlar dediğimde birkaç arkadaşıma, bir şey yapamazlar, savunmaları zayıf kalır, takım olamazlar demişlerdi. Haklı çıktığımı görmek sevindirse de, rakiplerimizden biri olduğu için de üzülüyorum doğrusu.

Sıkıcı maçların grubu olan C-D grubunda, Makedonya yoluna tam gaz devam etmeyi sürdürdü. Hala potansiyelinin yarısını bile kullanamayan Slovenya'ya Bo McCalebb'in liderliğinde üstünlük sağladılar. Yüksek ihtimalle gruptan 2. çıkacaklar, bu da yüksek ihtimalle ev sahibi Litvanya'yla eşleşmeleri anlamına gelecek. İlginç bir eşleşme olacağı kesin, eğer olursa. Ruslar grupta rakipsiz olduklarını kendilerinden sonra en güçlü takım hüviyetindeki Yunanistan'ı darmadağın ederek gösterdi. Yunanistan'ın turnuvada azıcık da olsa iddiası varsa bunun tek sebebi olan pota altını tek kelimeyle denize döken Rus uzunlar, ribauntlarda 35'e 22'lik bir üstünlük kurup namağlup yollarına devam ettiler. İkinci tura çıkan en zayıf iki takımın karşılaşmasında ise, elemelerden gelen Finlandiya, Gürcistan'ı yenerek grubun sonuncusu olmama anlamında önemli bir adım attı.
Yarın A-B grubunda oynanacak maçlarla, ilk dört çeyrek finalist belirlenecek. Sonraki gün ise bu takımların rakiplerini göreceğiz.

---------------------------------------

2. MAÇLARIN LİDERLERİ

Sayı

1. Pau Gasol (İspanya) : 26
2. Nando De Colo (Fransa) : 21
3. Goran Dragic (Slovenya) : 20
4. Chris Kaman (Almanya) : 20
5. Timofey Mozgov (Rusya) : 19

Ribaund

1. Joakim Noah (Fransa) : 13
2. Ömer Aşık (Türkiye) : 11
3. Marc Gasol (İspanya) : 10
4. Viktor Sanikidze (Gürcistan) : 9
5. Kimmo Muurinen (Finlandiya) : 9

Asist

1. Milos Teodosic (Sırbistan) : 6
2. Sarunas Jasikevicius (Litvanya) : 6
3. Teemu Rannikko (Finlandiya) : 6
4. Stefan Markovic (Sırbistan) : 6
5. Viktor Khryapa (Rusya) : 5

Blok

1. Chris Kaman (Almanya) : 3
2. Timofey Mozgov (Rusya) : 3
3. Pau Gasol (İspanya) : 2

Top Çalma

1. Nando De Colo (Fransa) : 5
2. Bo McCalebb (Makedonya) : 3
3. Tuukka Kotti (Finlandiya) : 3

---------------------------------------

2. MAÇLARIN PERFORMANSLARI

Pau Gasol (İspanya) : 26 Sayı - 8 Ribaund - 3 Asist
Marc Gasol (İspanya) : 20 Sayı - 10 Ribaund - 1 Asist
Ömer Aşık (Türkiye) : 19 Sayı - 11 Ribaund - 0 Asist
Dirk Nowitzki (Almanya) : 19 Sayı - 7 Ribaund - 3 Asist
Goran Dragic (Slovenya) : 20 Sayı - 5 Ribaund - 3 Asist 


9 Eylül 2011 Cuma

Eurobasket 2011 - 2. Tur Grupları 1. Maçlar


Eurobasket 2011'de ikinci tur gruplarının ilk maçları tamamlandı.

A-B birleşim grubunda Fransa, İspanya, Sırbistan, Litvanya, Almanya ve Türkiye bulunuyordu. Gruba Fransa 2 ; İspanya, Sırbistan, Litvanya ve Türkiye 1 ; Almanya ise 0 galibiyetle başladı. İkinci turun açılış maçında İspanya, Almanya'yı 77-68 mağlup ederek gruptaki ikinci galibiyetini almış oldu. İki NBA yıldızı PF, Dirk Nowitzki ve Pau Gasol'ü karşı karşıya getiren maçın yıldızı ise diğer Gasol, Marc Gasol oldu. Bir kez daha Almanya hakkındaki teşhis doğru çıktı, Nowitzki 20 sayının veya Kaman 15 sayının altında kaldığında Almanya maç kazanamıyor. (gruptaki formalite anlamında Letonya maçını bir kenara koyuyorum) İspanya bu maçta pek de özel işler yapmadı aslına bakarsanız. Kendi standartlarında vasat sayılabilecek bir oyun sergilediler. Ancak Almanların son çeyreğe kadar dengede götürdüğü maçta Dirk Nowitzki'nin varlığını unutması, onları ateşe attı. NBA'in en önemli üç skoreri arasına yazabileceğim ve NBA'in savunulması en zor oyuncusu kabul edilen bir silah varken elinizde, onu unutmanız söz konusu bile olamaz. Chris Kaman kafa olarak hiç maça gelmemiş gibiydi, tam beş top kaybı yaptı. Takımın şutörü Heiko Schaffartzik 12'de 3 gibi rezil bir şut yüzdesiyle oynayarak kendisine güvenenlerin yüzünü kara çıkarttı. Asıl olarak müthiş mücadele veren Johannes Herber'e yazık oldu bu maçta. Almanya bu yenilgiyle işini zora sokmuş oldu. Günün ikinci maçında Türkiye, namağlup Fransa'yla karşılaştı. Mücadeleyi Fransa 68-64 kazanarak altıda altı yapmış oldu, gruptaki üçüncü galibiyetini elde etti. Türkiye maçın başından itibaren Fransa'nın savunma stiline karşı doğru hücum etmeyi başaramadı. İnanılmaz hızlı Fransız oyunculara karşı ısrarla yapılan pick'n roll denemeleri her seferinde başarısızlıkla sonuçlandı. Pick'n roll üzerinden şut bulmaya alışık olan 12 Dev Adam, bu maçta bu şans kendilerine tanınmayınca bocaladı. Yine de üçüncü çeyreğe kadar yapılan iyi savunmanın da etkisiyle Türkiye oyunda kalmayı başardı. Bu bölümde o ana kadar pek oyuna ağırlığını koymamış olan Tony Parker takımı sırtladı ve Türkiye'ye bir başka üçüncü çeyrek sonu sendromu hediye etti. Son çeyreğe çift haneli sayılarla üstün giren Fransa, rehavetten midir bilinmez, Türkiye'nin alan savunmasına karşı bulduğu bomboş üçlükleri bir bir kaçırdı. Türkiye savunma ribauntlarında sorun yaşamayınca fark bir anda kapandı ancak acemice hatalarla maç Fransızlara gitti. Maçta Türkiye adına eleştirilebilecek çok şey vardı. Savunma yine harikaydı, 87 sayı ortalamayla oynayan Fransa 68 sayıda tutuldu. Ancak hücum, tek kelimeyle fiyaskoydu. Ne doğru düzgün bir strateji gelişti, ne de şutlar sokuldu. Kariyerinin belki de en kötü turnuvasını geçiren Kerem Tunçeri, bu maçta da akaçırdığı bomboş şutlarla saç baş yoldurdu. Ersan İlyasova bomboş kaldığı pozisyonlarda fake atıp içeriye girme alışkanlığını yine bırakamayarak birçok önemli şut şansını heba etti. Yine de benim en büyük eleştirim Enes Kanter'e şans vermeyen Orhun Ene'ye olacak. Kalınlığından başka oyuna hiçbir etkisi olmayan, kalınlığını savunmada kullanamayan ve turnuvanın aldığı dakikaya göre en fazla top kaybeden oyuncusu olan Oğuz Savaş'a, hücumda post hareketleriyle, şutuyla, en kötü serbest atışlarıyla başarı yakalayan, savunmada da bloklarıyla etkili olan ve en önemlisi daha 19 yaşında bir proje olan Enes Kanter'den daha fazla süre verilmesini benim mantığım almadı doğrusu. Enes belki de takımın hücumda yokları oynadığı dönemde girerek efektiflik yaratabilirdi. Son çeyrekte Fransızların faul limidini erken doldurması Türkiye için tam bir piyangoydu, ancak içerde rakibe faul aldırabilecek Enes gibi bir silah oyuna sürülmeyince, sonuç kaçınılmaz oldu. Ev sahibi Litvanya'nın Sırbistan'ı 100-90 yendiği günün üçüncü ve son maçı ise turnuvanın şu ana kadarki en zevkli maçıydı. Avrupa'nın eski 1 numaralı oyun kurucusu Sarunas Jasikevicius ile onun selefi Milos Teodosic'in karşılaştığı mücadeleye eski toprak damgasını vurdu. Maçı 7 asistle bitirmiş gibi görünse de, NBA istatistikleriyle tutulsa en az 14-15 asisti olurdu Jasikevicius'un. Genç yetenek Jonas Valanciunas'la oynadığı ikili oyunlar harikaydı. Türkiye'ye nasıl Enes Kanter ümit veriyorsa, Litvanya'ya da Jonas Valanciunas öyle ümit veriyor. Ama Litvanya genç yeteneğini kullanmayı da biliyor, temel fark bu. Litvanya taraftarını da kutlamak lazım, müthiş ittiler takımlarını.

C-D birleşim grubunda Makedonya, Rusya, Yunanistan, Slovenya, Finlandiya ve Gürcistan bulunuyordu. A-B birleşim grubuyla C-D birleşim grubu arasındaki kalite farkı gerçekten çok dramatik. Öyle ki A-B grubunun sonuncusu C-D grubunda olsa lider çıkabilir. Tüm bu adaletsizlik maçlardaki basketbol kalitesinde de kendini gösteriyor. A-B grubundaki üç maç da çok zevkli geçerken, C-D grubundaki üç maç da çok sıkıcıydı. Makedonya, Gürcistan'ı Bo McCalebb'in son saniye turnikesiyle geçmeyi başardı. McCalebb tek başına maçı aldı desek yeridir. Maçın ilk yarısı o kadar kötüydü ki basketbol adına, yer yer uyukladım. Makedonya bu sonuçla çeyrek finali garantilemiş oldu. Elemelerden gelip ikinci tura kalan Finlandiya, Rusya karşısında tutunamadı. Rusya nispeten eğlendiren bir basketbol oynadı, Viktor Khryapa ve Aleksey Shved'in harika asistlerin etkisiyle daha çok. Rusya ikinci tura namağlup gelmişti, çeyrek finale kadar namağlup ilerlerler diye düşünüyorum. Günün üçüncü maçında ise Yunanistan, Slovenya'yı geçmeyi başardı. Slovenya hala bir takım hüviyetine bürünebilmiş değil, 2009'da üçüncü olan kadroyla hemen hemen aynı bir kadroya sahip olmalarına rağmen o zamanki oyunlarının yerinde yeller esiyor.

Eurobasket'te ikinci tur maçları yarın A-B grubundaki ikinci maçlarla devam edecek.

---------------------------------------

1. MAÇLARIN LİDERLERİ

Sayı

1. Bo McCalebb (Makedonya) : 27
2. Marc Gasol (İspanya) : 24
3. Nenad Krstic (Sırbistan) : 21
4. Tony Parker (Fransa) : 20
5. Nikoloz Tskitishvili (Gürcistan) : 20

Ribaund

1. Chris Kaman (Almanya) : 12
2. Mirza Begic (Slovenya) : 12
3. Ömer Aşık (Türkiye) : 11
4. Ersan İlyasova (Türkiye) : 10
5. Nikoloz Tskitishvili (Gürcistan) : 10

Asist

1. Viktor Khryapa (Rusya) : 11
2. Sarunas Jasikevicius (Litvanya) : 7
3. Mantas Kalnietis (Litvanya) : 7
4. Aleksey Shved (Rusya) : 6
5. Rudy Fernandez (İspanya) : 5

Blok

1. Predrag Samardzinski (Makedonya) : 4
2. Ersan İlyasova (Türkiye) : 2
3. Jonas Valanciunas (Litvanya) : 2

Top Çalma

1. Ricky Rubio (İspanya) : 4
2. Andrei Kirilenko (Rusya) : 4
3. Bo McCalebb (Makedonya) : 4

---------------------------------------

1. MAÇLARIN PERFORMANSLARI

Bo McCalebb (Makedonya) : 27 Sayı - 4 Asist - 1 Ribaund
Nikoloz Tskitishvili (Gürcistan) : 20 Sayı - 10 Ribaund - 2 Asist
Tony Parker (Fransa) : 20 Sayı - 6 Ribaund - 5 Asist
Marc Gasol (İspanya) : 24 Sayı - 5 Ribaund - 0 Asist
Chris Kaman (Almanya) : 15 Sayı - 12 Ribaund - 1 Asist

6 Eylül 2011 Salı

Eurobasket 2011 - Grup Aşaması 5. Maçlar


Eurobasket 2011'de ilk tur aşaması oynanan beşinci maçlarla tamamlandı.

A Grubu'nda Türkiye, ufak çaplı bir mucize bekliyordu gruptan çıkabilmek için. Polonya maçında hem kendisinden, hem de hakemden kaynaklanan etmenlerle yenildikten sonra iş çok zorlaşmış, İspanya'nın Litvanya'yı yenmesiyle umutlar sadece Büyük Britanya'nın Polonya'yı yenmesine kalmıştı. Günün ilk maçında Büyük Britanya, Polonya karşısında iddiası olmamasına rağmen başa baş bir mücadele gösterdi. Arada sırada skor açılır gibi oldu ancak Büyük Britanya koçu Chris Finch ve hakemlerin katkısıyla Polonya sürekli geri dönmeyi başardı. Ancak iki oyuncu vardı ki Büyük Britanya'da, her şeyi değiştirdiler. Luol Deng ve Joel Freeland. Britanya takımının en büyük iki silahı olan bu oyuncular, Türkiye'ye büyük bir iyilik yaptılar. Deng varını yoğunu ortaya koyarak, hücumları yöneterek, ribauntları toplayarak sahada tam bir kumandan edasıyla mücadelesini yaptı. Joel Freeland ise 12'de 12 gibi akıl almaz bir şut yüzdesiyle ve pota altındaki muhteşem performansıyla tüm Türk halkının takdirini topladı. Son bölümde Britanya oynadıkça Polonya panikledi, panikledikçe hata yaptı, kazanan Büyük Britanya oldu. Büyük Britanya'nın kazanmasıyla üçlü averaj sonucu Türkiye ikinci tura kalmayı garantiledi. Yine de İspanya'yla oynanacak maç, tüm bu yaşananların borcunu ödeme maçıydı. Luol Deng'e, Joel Freeland'e, üzdükleri Türk halkına, kendilerine olan borçlarını ödeme maçıydı. Çünkü Türkiye gruptan çıkmayı garantilemiş bile olsa, İspanya'ya kaybederek gruptan çıksaydı, kendisini her daim başarıya taşıyan momentumu sağlayamayacaktı. Türk sporu hep böyledir, bir gazla iş yaparız. Hiçbir Türk takımı takır takır işleyen, soğukkanlı oyuncularla iş yapmamıştır. Her daim azimle, arkalarına aldıkları rüzgarla iş yapmışlardır. Türkiye, Büyük Britanya'nın kendisine yaptığı iyiliği ve Polonya maçındaki hakem faciasını da göz önünde bulundurarak İspanya karşısına hırslı çıktı. Oynadıkça hırsı arttı. Bu maçın kazanılması, üst turda momentumun korunabilmesi için çok önemliydi. İlk yarıda İspanya'nın maçı kopartma yaklaştığı anlarda devreye giren Emir Preldzic, adeta bir kahraman gibiydi. Ana silahlar kullanılamasa da ilk yarıda, yapılan gayretli savunma, iki maçın ardından Türkiye'nin eski haline döndüğünün göstergesiydi. Litvanya ve Polonya'ya karşı yenilen kolay sayılardan eser yoktu bu maçta. Ömer Onan, Litvanya maçını ilk çeyrekte kopartan Juan Carlos Navarro'yu yavaşlattı ve ritim bulmasını önledi. Üçüncü çeyrekte İspanya, kalitesini ortaya koyarak farkı açmaya başladı. İkinci çeyreğin başında Felipe Reyes'in attığı basketle skor 57-49 olmuşken, Orhun Ene bir mola aldı. Bu mola, maçın gidişatını belirleyecekti. Bir seri yapılabilirse oyunda kalınacak, yapılamazsa havlu atılacaktı. Türkiye, çeyreğin kalan kısmında akla zarar bir savunma yaptı. Atamadığında yemedi, attığında da yemedi. Yemedi. Ömer Aşık, İspanya pota altını denize döktü. NBA'de Ömer faydalı bir yedekken, Marc Gasol elit pivotlardan biri, Serge Ibaka çok başarılı bir ilk beş oyuncusu. Ama burası NBA değil, burası milli takım dedi Ömer Aşık. Mücadelesini verdi, tek tek faulleri aldırdı, dominasyonunu sergiledi. 2'de 2 faul dahi attı. Bozulan şutlarda ribauntlarda devreye Ersan İlyasova girdi. Skorda başarısız olmuş olabilir ama ribauntlardaki etkinliği muhteşemdi. Ender Arslan, bu takım için doğru oyun kurucu olduğunu gösterdi. Son bölümde üstüste doğru işler yapan 12 Dev Adam, ekran başındaki milyonları sevinç krizlerine sokarken, "Turnuva yeniden başlıyor." dedi. Grubun diğer maçında ise ev sahibi Litvanya, Portekiz'i 29 sayı farkla mağlup etti. Bu sonuçlarla A Grubu'ndan İspanya, Litvanya ve Türkiye bir üst tura çıktılar. Üç takım da ikinci tur grubuna 1 galibiyet 1 mağlubiyet taşıdılar.

B Grubu'nda oynanan üç maç da 1 sayı farkla bitti. Son maça 4'te 4 yaparak gelen iki takım, Sırbistan ve Fransa'nın liderlik mücadelesi büyük bir heyecana sahne oldu, turnuvanın şu ana kadarki en iyi maçıydı. Uzatmaya giden maçta, uzatmada Milos Teodosic'ten faydalanamayan (5. faulünü almıştı) Sırbistan, mağlubiyeti tattı. Aslında 4 saniye kala Dusko Savanovic pota altında bomboş kalmıştı ancak panik yaparak çok kötü bir atış kullandı. Sanıyorum sürenin bitmekte olduğunu düşünmüştü ama daha vakit vardı. Gruptan çıkmayı garantilemiş Almanya, Letonya'yı Heiko Schaffartzik'in son saniye üçlüğüyle mağlup etti. Bu maç bir prestij maçıydı yalnızca, keza Letonya elendiği için Almanya'nın bu galibiyeti üst tura taşınmayacaktı. Dirk Nowitzki'yi dinlendirmeyi tercih ettiler. Elenmesi kesinleşmiş iki takımın maçında ise İsrail, İtalya'yı bir uzatma sonunda yendi. Aslında İsrail son çeyreğe 21 sayı farkla üstün girmişti ancak İtalya'nın müthiş geri dönüşü maçı uzattı. Yine de Yaniv Green'in soktuğu faul, İsrail'e galibiyeti getirdi. Gruptan Fransa, Sırbistan ve Almanya çıktılar. Fransa üst tura 2 galibiyet, Sırbistan 1 galibiyet taşırken, Almanya galibiyet taşıyamadı.

C Grubu'nda Yunanistan, büyük hayal kırıklığı yaratan Hırvatistan'ı mağlup etmeyi başardı. Hırvatistan'ın gruptan çıkabilmesi için bu maçı kazanması gerekiyordu ancak ilk çeyrekte oynadıkları berbat oyunu sonraki çeyreklerde çevirmeyi başaramadılar. Yunanistan çektiği kolay kurayla üst tura çıkmış oldu ama sonraki turda bir şey üretmeleri zor görünüyor. Turnuvanın flaş takımı Makedonya, Bosna Hersek'i mağlup etti. Bosna Hersek'in turu geçmesi için maçı kazanması ya da Finlandiya'nın mağlubiyetini beklemesi gerekiyordu. Bosna Hersek hakkında söylediğim durum yine doğru çıktı, Mirza Teletovic 8 sayıda kalınca Bosna Hersek yine maçını kaybetti. Bir oyuncu ancak bu kadar takımın görüntüsünde pay sahibi olabilir. Elemelerden gelen ve ilk günden beri çabasını çok takdir ettiğim, beğendiğim Finlandiya, Karadağ ile oynadığı zorlu maçı kazanmayı başararak turu atladı. Gerçekten yaptıkları çok büyük bir işti, takdiri sonuna kadar hakediyorlar. Makedonya, Yunanistan ve Finlandiya adlarını üst tura yazdırırken, Makedonya üst tura 2, Yunanistan 1 galibiyet taşıdı.

D Grubu'nda lideri belirleyecek maçta Rusya, Slovenya'yı Sergey Monya'nın son saniye basketiyle mağlup ederek 5'te 5 yaparak turu geçti. Slovenya tüm maçı önde götürdü ve geriye düştüğü tek an, son saniyede yediği basketle oldu. İki takımın da kuraları kolaydı, Rusya üst tura taşıdığı iki galibiyetle önemli bir avantaj sağladı. Bulgaristan, Gürcistan karşısında sürpriz bir galibiyet alarak turu geçebilmek için günün son maçını beklemeye başladı. Belçika'nın Ukrayna'yı yenmesi durumunda turu Bulgarlar geçecekti ancak Ukrayna rahat bir galibiyet alınca Gürcistan son bileti kapan taraf oldu. Rusya, Slovenya, Gürcistan üst tura çıkarken Rusya üst tura 2, Slovenya 1 galibiyet taşıdı.

İkinci tur grupları şöyle oluştu :

E GRUBU

1. Fransa (2-0)
2. Sırbistan (1-1)
3. İspanya (1-1)
4. Türkiye (1-1)
5. Litvanya (1-1)
6. Almanya (0-2)

F GRUBU

1. Makedonya (2-0)
2. Rusya (2-0)
3. Slovenya (1-1)
4. Yunanistan (1-1)
5. Gürcistan (0-2)
6. Finlandiya (0-2)

---------------------------------------

GÜNÜN LİDERLERİ

Sayı

1. Luol Deng (Büyük Britanya) : 28
2. Rihard Kuksiks (Letonya) : 27
3. Joel Freeland (Büyük Britanya) : 27
4. Andrea Bargnani (İtalya) : 26
5. Marko Keselj (Sırbistan) : 25

Ribaund

1. Viacheslav Kravtsov (Ukrayna) : 16
2. Luol Deng (Büyük Britanya) : 14
3. Pero Antic (Makedonya) : 14
4. Ersan İlyasova (Türkiye) : 11
5. Joel Freeland (Büyük Britanya) : 11

Asist

1. Heiko Schaffartzik (Almanya) : 10
2. Lukasz Koszarek (Polonya) : 8
3. Milos Teodosic (Sırbistan) : 7
4. Vlado Ilievski (Makedonya) : 7
5. Sasa Vasiljevic (Bosna Hersek) : 7

Blok

1. Chris Kaman (Almanya) : 3
2. Antonis Fotsis (Yunanistan) : 3
3. Luol Deng (Büyük Britanya) : 2

Top Çalma

1. Tony Parker (Fransa) : 6
2. Nick Calathes (Yunanistan) : 4
3. Jonas Valanciunas (Litvanya) : 3

---------------------------------------

GÜNÜN PERFORMANSLARI

Luol Deng (Büyük Britanya) : 28 Sayı - 14 Ribaund - 6 Asist
Joel Freeland (Büyük Britanya) : 27 Sayı - 11 Ribaund - 1 Asist
Andrea Bargnani (İtalya) : 26 Sayı - 11 Ribaund - 3 Asist
Rihards Kuksiks (Letonya) : 27 Sayı - 6 Ribaund - 1 Asist
Pero Antic (Makedonya) : 15 Sayı - 14 Ribaund - 2 Asist