5 Eylül 2011 Pazartesi

Eurobasket 2011 - Grup Aşaması 4. Maçlar


Eurobasket 2011'de dördüncü maçlar tamamlandı.

A Grubu, turnuvanın şu ana kadarki en büyük sürprizine sahne oldu. Türkiye, Litvanya'dan son saniyelerde aldığı mağlubiyetin ardından moral depolamak ve son maça iyi çıkabilmek için Polonya karşısındaydı. Ancak işler istenilen gibi gitmedi ve Polonya, son saniyelerde 12 Dev Adam'ı devirdi. Milli takım, baştan sona kendisi gibi olmaktan uzaktı. "Hücum nankördür, savunma sadıktır" anlayışla basketbol kültürünü oluşturmuş olan milli takım, bu maçta bu felsefeden çok uzaktı. Her zaman en zor durumda dahi rakibinin şutlarını bozmaya çalışan, kolay basket attırmak kavramı lügatında olmayan takım, Polonya'nın oyun kurucusunun rahat rahat turnikeler bırakmasına göz yumdu. Savunmada hiçbir sertlik yoktu, Toronto Raptors'tan halliceydi pota altı Türkiye'nin. Ömer Aşık çok çabuk faul problemine girdi, henüz ilk çeyrekte yaptığı iki faulün ardından bir daha etkinlik göstermeyi başaramadı Ömer. Zaten önceki maçlarda ara sıra Enes'in katkıları olsa da pota altını tek başına götürmekte olan Ömer'in yokluğu pota altında Polonya'ya teslim olunuşu sağladı. Bu maçta kendimiz gibi olmadığımız, serbest atışlarda tutturduğumuz harika yüzdeyle de kendini gösterdi, şakayla karışık olsa da. Hücumda çeşitlilik kazanmayı başaramadık. Özellikle ikinci yarıda Enes Kanter'in tek başına verdiği mücadele takdire şayandı. 19 yaşında, yeni milli olan ve iki sezon basketbol oynamamış bir gencin, abilerinin eli kolu bağlıyken, basireti bağlanmışken takımı böyle taşımayı başarması, sorumluluğa bu kadar rahat şekilde atlaması, gelecek için bizlere umut verdi doğrusu. Yine de Türkiye, kötü oyununa rağmen Polonya'yla arasında olan büyük kalite farkının da etkisiyle üçüncü çeyreğin sonunda farkı açmayı başardı. Tam momentum Türkiye tarafına geçmeye başlamıştı ki, maçın Rus hakemi Sergey Mikhaylov, çaldığı üstüste fiyasko düdüklerle tüm momentumun dağılmasına sebep oldu. Yalnızca beş saniyede (çeyreğin son beş saniyesi) Polonya takımı tam sekiz sayı üretti. Beş saniye kala Polonyalı oyuncunun içeriye yaptığı driveda Oğuz Savaş net bir faul yaptı. Ancak maçın hakemi, uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen basit bir sarılmayı sportmenlik dışı faul olarak değerlendirdi, Polonyalı oyuncunun faulden sonra salladığı şutu da basket kabul etti. Polonyalılar bu hücumdan 4 sayı çıkarttı ve kenardan başladı. Kenardan başladıktan sonra denedikleri üçlükte Ender Arslan yalnızca kollarını kaldırmasına rağmen aynı hakem üç atışı işaret etti. Haklı olarak tepki gösteren Orhun Ene'ye ise teknik faul çıktı. Üç atışı da sokan Polonya, çeyrek bittiği için tek atışı kullandı ve bu sekansı tam 8 sayıyla kapatarak son çeyreğe üstün girmiş oldu. Son çeyrekte mücadele başabaş geçti, kazanan ise son saniyelerde clutch pozisyonları sayıya çeviren Polonya oldu. Maçı Polonya'ya hakem vermiş olsa da, 12 Dev Adam'ın aradaki müthiş seviye farkına rağmen farkı açamamış olması ve işi bu noktaya kadar getirmesi arka planda yatan asıl sebeplerdi. Yine de çeyreğin sonunda yakalanmış momentum son çeyreğe yansısaydı (hatalı kararlar olmasaydı) fark açılabilirdi. Bu sonuçla dünya ikincisi Türkiye, Eurobasket'te gruptan çıkma şansını dahi zora soktu. Turnuvanın şu ana kadarki en ismi büyük maçında İspanya ile Litvanya karşılaştı. İspanya ilk çeyrekte ne attıysa sokup, harika savunma yapınca farkı bir anda 19 sayıya kadar çıkarttı. İkinci çeyrekte de durmayarak ilk yarıyı 62 sayı gibi inanılmaz bir performansla bitirip 31 sayı fark yakaladılar. Klasik İspanya alışkanlığı olduğu üzere, yine son bölümlerde fark kapanmış olsa da, İspanya 4'te 4 yapmayı başardı. Grubun diğer maçında ise Büyük Britanya, Portekiz'i Luol Deng'in harika performansıyla geçti. Bu sonuçlara göre Polonya, Büyük Britanya'yı son maçta yendiği takdirde gruptan üçüncü olarak çıkmayı başaracak, dünya ikincisi Türkiye henüz gruplarda Eurobasket'e veda edecek.

B Grubu'nda Sırbistan, Almanya'yı yenmeyi başararak dörtte dört yaptı. Sırplarda bir kez daha Milos Teodosic'in skoru forse etmesine gerek kalmadan, yan parçaların etkili oyunu onlara sonucu getirdi. Milos Teodosic 12 sayı - 9 ribaund - 9 asistle triple double'ı kaçırırken, Dusko Savanovic ve Nenad Krstic bir kez daha takımın skor opsiyonları oldular. Daha önce söylediğim gibi, Almanya'yı yenmenin sırrı iki pota altı oyuncularından birisini en az 15 saynın altında tutmaktan geçiyor. Nowitzki 25 sayıyla oynasa da Kaman bu maçta da skor üretmekte zorlandı ve 10 sayıda kaldı. Turnuvanın iki merak uyandırıcı takımının maçında Fransa, İtalya'yı geçmeyi başarararak dörtte dört yaptı. Tony Parker'ı dinlendirmelerine rağmen İtalya gibi güçlü bir takımı geçmeleri de ne kadar güçlü olduklarının göstergesi. Son maçta Sırbistan'la liderlik için oynayacaklar. Diğer maçta ise oyununda toparlanma gözlenen İsrail, Letonya'yı zor da olsa yenmeyi başardı. Lior Eliyahu formunun zirvesindeydi.

C Grubu'nda bir önceki maç Finlandiya'dan fark yiyen Bosna Hersek, Hırvatistan'ı rahat geçti. Bu da Hırvatistan'ın ne halde olduğunun bir göstergesidir herhalde. Bir önceki maçta söylediğim gibi, Mirza Teletovic iyi oynuyorsa, Bosna Hersek kazanıyor, kötü oynuyorsa kaybediyor. Kazandıkları ilk maçta da 20+ skor üretmişti Teletovic, bu maçta da 26 sayı kaydetti. Kaybettikleri iki maçta ise 10'un altında kalmıştı. Hırvatlar ise Ante Tomic'in sırtına binip gitmeye çalışırken, bu öyle kolay olmadı. Makedonya'ya yenilen Yunanistan, grubun ilk maçında Makedonya'yı yenen Karadağ'ı yenerek, grubun ne kadar istikrarsız olduğunu da gösterdi. Diğer maçta ise turnuvanın kahramanı Makedonya, zor da olsa Finlandiya'yı geçmeyi başardı. Finlandiya elenecek ancak elemelerden gelip oynadıkları çok pozitif ve başarılı basketbolla takdir topladı. Pero Antic'in pota altında yarattığı dominasyon dikkat çekiciydi.

D Grubu'nda ise bir kez daha sürpriz yaşanmadı. Slovenya, turnuvanın en kötü basketbol oynayan takımı Belçika karşısında bile zorlanmasına rağmen kazanmayı bildi. Slovenya'nın grup kurasındaki şansı, onları 4'te 4'e taşıyan bir numaralı etkendi, çünkü kalite olarak Rusya dışında onlara yaklaşabilecek hiçbir takım yoktu grupta. Hala takım olabilmiş değiller. Rusya, Bulgaristan'ı Andrei Kirilenko liderliğinde geçerek Slovenya ile liderlik maçına çıkmaya hak kazandı. Diğer maçta Gürcistan, Ukrayna karşısında farka gitti

Yarın ilk tur grup aşaması tamamlanacak.

---------------------------------------

GÜNÜN LİDERLERİ

Sayı

1. Luol Deng (Büyük Britanya) : 31
2. Janis Blums (Letonya) : 27
3. Lior Eliyahu (İsrail) : 26
4. Andrei Kirilenko (Rusya) : 25
5. Dirk Nowitzki (Almanya) : 25

Ribaund

1. Pero Antic (Makedonya) : 19
2. Viktor Sanikidze (Gürcistan) : 12
3. Chris Kaman (Almanya) : 11
4. Luol Deng (Büyük Britanya) : 10
5. Lior Eliyahu (İsrail) : 10

Asist

1. Teemu Rannikko (Finlandiya) : 10
2. Milos Teodosic (Sırbistan) : 9
3. Victor Khryapa (Rusya) : 8
4. Sasa Vasiljevic (Bosna Hersek) : 7
5. Nick Calathes (Yunanistan) : 6

Blok

1. Kostas Koufos (Yunanistan) : 4
2. Krylyo Fesenko (Ukrayna) : 3
3. Kaloyan Ivanov (Bulgaristan) : 3

Top Çalma

1. Goran Dragic (Slovenya) : 5
2. Bo McCalebb (Makedonya) : 4
3. Andrei Kirilenko (Rusya) : 4
4. Dontaye Draper (Hırvatistan) : 4
5. Nicolas Batum (Fransa) : 4

---------------------------------------

GÜNÜN PERFORMANSLARI 

Luol Deng (Büyük Britanya) : 31 Sayı - 10 Ribaund - 4 Asist
Lior Eliyahu (İsrail) : 26 Sayı - 10 Ribaund - 3 Asist
Janis Blums (Letonya) : 27 Sayı - 6 Asist - 4 Ribaund
Pero Antic (Makedonya) : 14 Sayı - 19 Ribaund - 3 Asist
Milos Teodosic (Sırbistan) : 12 Sayı - 9 Ribaund - 9 Asist

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder