24 Aralık 2011 Cumartesi

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Miami Heat


Hamleler

Gelenler : Norris Cole, Eddy Curry, Shane Battier
Gidenler : Mike Bibby, Jamaal Magloire, Erick Dampier, Zydrunas Ilgauskas, Eddie House

Hücum : A

Eğer kadronuzda LeBron James, Dwyane Wade ve Chris Bosh varsa, hiçbir ofansif stratejiniz olmasa bile bu yönden çok güçlü olursunuz. Heat'in hücum puanının A+ olmasının sebebi, James-Wade-Bosh'ın birbirine gerçekten yardım ettiği bir sistemin olmayışı. Eğer bu da başarılırsa Heat'in hücumu tutulmaz hale gelir.

Savunma : A+

Big Three'nin savunma yeteneklerinin yanında Mario Chalmers, Shane Battier, Joel Anthony ve Udonis Haslem gibi savunma elemanlarını da kadrosunda bulunduran Heat'in, koç Erik Spoelstea'nın da bir savunma koçu olmasının etkisiyle ligin en iyi savunma takımı olduğunu söylemek zor değil.

Bench : B+

Geçen sezon Heat'in en zayıf yönlerinden biri benchiydi. Ancak bu sezon öncesi yapılan hamlelerle Heat benchini sağlamlaştırmayı başardı. LeBron James'in arkasına çok iyi bir savunmacı ve ceza şutörü Shane Battier'ı aldılar. Geçen sezon kritik anlarda üçlükleriyle öne çıkan James Jones'u takımda tuttular. Eddy Curry'le getirisi çok yüksek olabilecek bir kumar oynadılar. Delici özelliğiyle ve oyunu okuma yeteneğiyle çaylak PG Norris Cole da bu sezon Heat'e kimsenin beklemediği bir katkı verebilir. Udonis Haslem, Mike Miller gibi oyuncuları da düşününce Heat benchinin ne denli seviye atladığı görülebiliyor.

Koç : B

Erik Spoelstra'nın üzerinde çok büyük yük var. Savunma koçu olduğundan bu anlamda Heat'e çok şey katıyor ancak hücumda pek de efektif setler çizemediğinden takım Big Three'den maksimum verim alamıyor. Spoelstra'nın bu sezonki hücum stratejileri Heat'in başarısında direkt rol oynayacak.

Frontcourt : A

Heat'in froncourtunda SF pozisyonu LeBron James ve Shane Battier'la birlikte rahat durumda. Ancak uzun ikilisi önemli iki soru işareti. PF pozisyonunda Chris Bosh geçen sezon çok büyük hayal kırıklığı yarattı ve savunmadaki ve ribauntlardaki etkisizliğiyle büyük tepki topladı. Bu sezon güçlenip daha sert bir oyuncu haline gelmek zorunda. Yedeğindeki Udonis Haslem savaşçılığıyla biraz olsun bu pozisyonu rahatlatıyor. C pozisyonu, Heat'in kuşkusuz en büyük handikapı ve bu sezon Eddy Curry kumarıyla bunu çözme yoluna gittiler. Curry, takımda 2.12'nin üzerindeki tek oyuncu ve gerçekten büyük fiziğe sahip tek uzun. Eğer kafasını basketbola verebilir ve savaşırsa zaten kendisinde bulunan yeteneklerle çok önemli iş yapabilir.

Backcourt : A

Dwyane Wade ve Mario Chalmers'ın bulunduğu backcourt, ligin belki de en iyi savunmacı backcourtu. Hele ki Chalmers çaylak sezonundaki kimliğine dönerse bu ikili korkutucu olur diğer takımlar adına. Çaylak Norris Cole, Chalmers'a yapacağı yedeklikle çok önemli bir rol üstlenebilir. Mike Miller, James Jones gibi şutörler de backcourtu sağlam tutuyor.

Anahtar Oyuncu : LeBron James & Dwyane Wade
Başarı İçin Kritik Detaylar : Erik Spoelstra'nın hücum setleri, LeBron James'in performansı, Eddy Curry kumarının sonucu
Muhtemel X-Factor : Norris Cole

İlk Beş 
 
C - Joel Anthony : Tamamen savaşçılık üzerine dayalı bir oyun stili olan Anthony, takıma bloklarıyla çok şey katıyor. Ancak ligin fizikli uzunlarını tutmak için fazla kısa.
PF - Chris Bosh : Orta mesafe şutuyla James-Wade ikilisinin yarattığı boşlukları değerlendiren Bosh, bunun yanına savunma gayretini ve ribauntları da koymalı.
SF - LeBron James : Geçen sezon final serisindeki performansıyla topun ağzına konan James, bu sezon daha konsantre olacaktır. İçeriyi daha fazla zorlamalı.
SG - Dwyane Wade : D-Wade halen geminin kaptanı olduğunu geçen sezon gösterdi. James'le ortaklaşmaları yalnızca alley-ooplarla olmamalı, birbirlerine boşluk yaratmalılar.
PG - Mario Chalmers : Chalmers'ın oyun kuruculuğu hala yetersiz ancak buna gerek de yok. Çaylak sezonundaki savunmacı kimliğine dönüp ceza şutlarını da sokmalı.

Bench

C - Eddy Curry : Eddy Curry eğer kendini oyuna verebilirse, muhtemelen bir süre sonra ilk beş çıkmaya başlayacak. Çünkü Anthony'den çok daha kalıplı ve yetenekli.
C - Dexter Pittman : Genç Pittman, ikinci sezonunda yine muhtemelen havlu sallamakla vakit geçirecek. Aslında biraz şans verilse iyi olabilir, boyu uzun ve iyi savunmacı.
PF - Udonis Haslem : Takımın D-Wade'le beraber sahibi konumundaki Udonis Haslem, savaşçılığı, ribaund katkısı ve beklenmedik anlarda gelen sayılarıyla çok önemli bir parça.
PF - Juwan Howard : Niye bu takımda olduğunu anlamak güç. 38 yaşına geldi ve artık hiçbir verimi yok. Belki de mentör olması için takımdadır, başka açıklaması yok çünkü.
SF - Shane Battier : Preseason'ın en olumlu hamlelerinden olan Battier, hala çok iyi bir savunmacı ve çok iyi bir ceza şutörü. Tam Heat'in aradığı adam.
SF - James Jones : Geçen sezon üçlükleriyle takıma hayat vermişti, Big Three'nin yarattığı boşluklardan çıkacak ceza şutlarında çok önemli bir rolü var.
SG - Mike Miller : Sakatlık problemleriyle uğraşıyor, eğer kendini bulabilirse hala çok önemli bir rol oyuncusu.
PG - Norris Cole : Çaylak Cole, delici özelliğiyle sürpriz katkılar yapıp takımın X-Factor'ı olma şansına sahip.

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Oklahoma City Thunder


Hamleler

Gelenler : Reggie Jackson, Lazar Hayward
Gidenler : Robert Vaden, Byron Mullens

Hücum : A

Oklahoma City Thunder, ligin belki de en iyi skorerine, Kevin Durant'e sahip ve bunun yanında gelişmekte olan yüksek potansiyelli Russell Westbrook, oyun zekası yüksek James Harden ve geçen yıl müthiş bir gelişme kaydeden Serge Ibaka da kadrolarında bulunuyor. Birden fazla hücum yükünü çekebilen oyuncu, hücum yönünden Thunder'ı çok kuvvetlendiriyor.

Savunma : A

Thunder üstün hücum silahlarının yanında önemli savunmacılara da sahip. Geçen sezon Jeff Green karşılığında alınan Kendrick Perkins, ligin en iyi blokçularından Serge Ibaka ile birleşerek pota altını karartıyor. Bunun yanında ligin en iyi dış savunmacılarından Thabo Sefolosha, her takımın kadrosunda bulundurmak isteyeceği türden bir savaşçı olan Nick Collison ile Thunder savunmada da çok kuvvetli. Oyuncuların birbirleriyle çok iyi yardımlaşıyor olması da cabası.

Bench : B-

Thunder'ın benchi gayet yüksek potansiyelli ancak vereceği verim soru işareti. James Harden benchten gelmesine karşın takımın as oyuncusu gibi. En İyi Altıncı Adam ödülüne büyük bir aday olacaktır eğer benchten gelmeyi sürdürürse. Soru işareti olan isimler ise diğer pozisyonlardaki yedekler. PG Eric Maynor yüksek potansiyeline rağmen istikrarsız. C Cole Aldrich çok iyi bir potansiyel ancak geçen sene doğru düzgün oynama şansı bulamadı, performansı önemli. Savaşçı Nick Collison, şutör Daequan Cook ve çaylak Reggie Jackson diğer önemli bench parçaları. Eğer Aldrich ve Maynor iyi performans gösterirlerse Thunder benchi ortalamanın üstüne çıkabilir. Yine de guard yoğunluğuna rağmen benchte yalnızca iki forvet olması büyük soru işareti.

Koç : C

Scott Brooks kesinlikle yeterli bir koç değil. Ne hücumda ne savunmada genç oyunculara bir şey katamıyor ayrıca genç oyuncularını dizginlemeyi de bilmiyor. Russell Westbrook'un geçen sezon playoffta başına buyruk hareketlerini durdurmayı da başaramadı. Thunder'ın başarılı olması için ya Brooks'un stratejiler geliştirmesi ya da GM Sam Presti'nin onunla yolları ayırması gerek.

Frontcourt : A

Thunder'ın frontcourtu Kevin Durant-Serge Ibaka-Kendrick Perkins'ten oluşuyor. Hem hücum hem de savunma anlamında bu üçlünün kusursuz olduğu söylenebilir. Perkins-Ibaka hem güç hem de atletizm olarak savunmada yeterliler, Ibaka'nın hücum güçleri de her geçen gün gelişiyor. Kevin Durant ise bana kalırsa ligin en yetenekli skoreri, Thnunder'ın froncourtunda hiçbir eksik yok.

Backcourt : A-

Russell Westbrook-James Harden ikilisi çok yüksek potansiyelli, genç ve müthiş skorerlik yeteneklerine sahip bir ikili. Aslında tamamlayıcı oldukları da söylenebilir keza Westbrook'un atletizm, skorerlik becerileri, çok yönlülük gibi özelliklerinin yanına Harden oyun zekası, soğukkanlılık ve şutörlük özelliklerini ekliyor. İlginç ve izlemesi zevkli bir ikili oldukları kesin ancak istikrar sağlayıp sağlayamayacakları soru işareti.

Anahtar Oyuncu : Kevin Durant
Başarı İçin Kritik Detaylar : Russell Westbrook'un ikinci adamlığı kabullenmesi, Scott Brooks'un koçluğu, Kendrick Perkins'in beklentileri karşılaması
X Factor : Cole Aldrich

İlk Beş

C - Kendrick Perkins : Perk her ne kadar geçen sezon bekleneni verememiş olsa da, takıma getireceği sertlikle önemli bir caydırıcı güç.
PF - Serge Ibaka : Atletizminin yanına orta mesafe şutunu da koyan Ibaka, elit bir oyuncu haline gelmekte ve bir anda takımın en büyük silahlarından birisi halini aldı.
SF - Kevin Durant : Ligin en iyi skoreri Durant, üst üste üçüncü kez sayı krallığına ulaşacak gibi. Bu sezon MVP'lik için de çok büyük bir aday, belki de en büyüğü.
SG - Thabo Sefolosha : Ligin en iyi dış savunmacılarından Sefolosha, yine rakip takımların skorer kısalarıyla cebelleşecek, rolü çok büyük.
PG - Russell Westbrook : Westbrook iyiden iyiye süperstarlığa doğru yola çıkmış durumda ancak hala takımda ikinci adam olduğunu kabullenmek zorunda.

Bench

C - Cole Aldrich : Genç Aldrich, ikinci sezonunda önemli süreler alabilir ve göstereceği performans çok önemli.
C - Nazr Mohammed : Mohammed önemsiz bir parça gibi görünse de pota altı skorerliğiyle sürpriz skor katkısı yapabilir.
PF - Nick Collison : Savaşçı Collison, takıma çok önemli bir enerji getiriyor ve savunmada çok önemli rol oynuyor.
SF - Lazar Hayward : Her ne kadar benchteki tek SF yedeği olsa da Hayward yetersiz bir oyuncu. Durant muhtemelen 45 dakikaya yakın ortalamalarla oynayacak.
SG - James Harden : Sefolosha'dan daha fazla süre alacak olan Harden, takımın ayaklarının yere sağlam basması için en önemli role sahip oyuncu.
SG - Daequan Cook : İstikrarsız olsa da Cook, hala kalburüstü bir şutör ve takım için değerli.
SG - Royal Ivey : Muhtemelen bütün sene havlu sallayacak.
PG - Eric Maynor : İstikrar sağlarsa çok önemli katkı verebilir, potansiyeli çok yüksek.
PG - Reggie Jackson : Skorerlik yetenekleri yüksek bir oyuncu, yine de takımdaki guard bolluğundan dolayı şans bulması zor.
PG - Nate Robinson : Kendini ispatlamış bir oyuncu olsa da Scott Brooks'un planlarında yeri yok, çok az süre alacaktır.

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Chicago Bulls


Hamleler

Gelenler : Richard Hamilton, Jimmy Butler, Malcolm Lee
Gidenler : Kurt Thomas, Keith Bogans, Rasual Butler

Hücum : B+

Chicago Bulls çok önemli bir şampiyonluk adayı olmasına rağmen hücum anlamında pek de iddialı oldukları söylenemez. Aslında ellerinde birçok silah var ancak Derrick Rose'a bağımlı bir şekilde hücum ediyorlar, Rose da skorer bir oyun kurucu olduğundan diğer parçalar çok da aktifleşemiyorlar. Ligin en iyi pota altı skorerlerinden Carlos Boozer, belli bir hücum düzeni olmadığından berbat bir yıl geçirdi. SG pozisyonundaki yetersizlik Richard Hamilton takviyesiyle kapatıldı, bu Bulls için çok önemli bir artı olsa da takımın hücumunun iyileşip iyileşmeyeceği hala bir muamma.

Savunma : A+

Hücumda iddialı olmasalar da, savunmada durum bunun tam aksi. Miami Heat'le beraber ligin en iyi savunma takımılar ve bunu da ellerinde fazla sayıda iyi savunmacı bulundurmadan yapıyorlar. İlk beşlerinde kalburüstü savunmacı olan yalnızca Joakim Noah var aslında. Luol Deng idare ediyor, Richard Hamilton da idare edecek. Derrick Rose'un pek savunma yaptığı söylenemez, Carlos Boozer'ın bulunduğu alan ise malum yol geçen hanı. Tom Thibodeau, bir sene içinde elinde fazla imkan olmadan Bulls'u muhteşem takım savunması yapan bir takım haline getirdi. Benchteki oyuncuların savunmada çok önemli payı olduğunu eklemek lazım.

Bench : B-

Bulls benchinde kaliteli görev adamları (Ömer Aşık, Ronnie Brewer, Taj Gibson) bulunsa da gerçek bir derinlik söz konusu değil. Özellikle PG ve SF pozisyonlarının yedekleri pek de sağlam durmuyor, şampiyonluk yolunda önlerinde büyük bir engel olabilir.

Koç : A+


Geçen sezon Bulls ligi lider bitirirken yılın koçu ödülünü alan Tom Thibodeau, yıllar sonra bu ödülü yalnızca 'kazanılan maç sayısındaki yükselme' sebebiyle almayan ilk koç oldu. Thibodeau, bir koç bir takımın çehresini nasıl değiştirir sorusuna cevap verdi adeta, takıma müthiş bir savunma disiplini oturttu. Hücumda iyi setler çizemiyor olması ise eksisi ancak bu onu A+ almaktan alıkoyamıyor.

Frontcourt : A

Bulls'un frontcourtu Joakim Noah-Carlos Boozer-Luol Deng üçlüsünden oluşuyor. Savunmada da hücumda da gayet yüksek yeteneklere sahip bir üçlü. Boozer'ın göstereceği performans bu departmanda takımın performansıyla doğru orantılı olacak. Benchte Ömer Aşık gibi iyi bir savunmacı ve Taj Gibson gibi iyi bir skorer bulunuyor.

Backcourt : A-

Geçen sezonun MVP'si Derrick Rose ve Richard Hamilton, ilk beşte kuvvetli bir backcourt oluşturacaklar. Ancak benchte bu oyuncuları destekleyecek oyuncu eksikliği takımın notunu düşürüyor. Ronnie Brewer beklentilerim çok altında kaldı, onun performansı çok kritik.

Anahtar Oyuncu : Derrick Rose
Başarı İçin Kritik Detaylar : Carlos Boozer'ın performansı, hücum stratejileri, Richard Hamilton'ın vereceği katkı
X Factor : Ömer Aşık

İlk Beş

C - Joakim Noah : Geçen sezon sakatlıklar sebebiyle hayal kırıklığı yaratan Noah, bu sezon sağlıklı olmak zorunda. Takımın onun enerjisine ihtiyacı var.
PF - Carlos Boozer : Daha aktif kullanılmalı, kendisi de kafasını oyuna daha fazla vermeli.
SF - Luol Deng : Bu takımı bir arada tutan oyuncu olduğuna inanıyorum, oyunun iki tarafını da çok iyi oynayabilmesi çok önemli bir artı.
SG - Richard Hamilton : Tecrübesiyle ve skorerliğiyle takıma çok şey katacaktır.
PG - Derrick Rose : Geçen sezonun MVP'si Rose, bu sezon oyun kurma açısından kendisini geliştirmeli, takımın başarı elde etmesi için bu şart.

Bench

C - Ömer Aşık : Hak ettiği değeri göremeyen Ömer Aşık, savunmada verdiği katkıyla takıma çok şey katıyor. Noah'ın arkasında olacak ve muhtemelen takımın X-Factor'ı olacak.
PF - Taj Gibson : Skorer Taj Gibson, Carlos Boozer dinlenirken çok verimli olabilen bir oyuncu. Ömer'le çok iyi anlaşıyor olması da cabası.
PF - Brian Scalabrine : Seyirciyi eğlendirmekten başka yapabileceği bir şey yok.
SF - Kyle Korver : Şutörlüğü geçen sezon çok kritik rol oynamıştı, bu sezon da benchten gelip aynısını yapacak.
SG - Ronnie Brewer : Savunma yeteneklerinin yanında hücumda da katkı verebilmeli. Özgüven kazanması gerek.
SG - Jimmy Butler : Çok yönlü olmasına rağmen hiçbir alanda çok iyi olmayan Butler, şans bulduğunda takıma enerjisiyle bir şeyler katabilir.
PG - C.J. Watson : Skorerlik yeteneklerine rağmen, zerre verim sağlamıyor. Daha dikkatli oynamalı.
PG - John Lucas : Yetenekleri çok sınırlı, havlu sallayacaktır.

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Los Angeles Lakers


Hamleler

Gelenler : Josh McRoberts, Troy Murphy, Darius Morris, Andrew Goudelock
Gidenler : Lamar Odom, Shannon Brown

Hücum : B+

Kobe Bryant ve Pau Gasol'ün yaşlanması yüzünden yavaş yavaş gücünü kaybeden Lakers hücumu, Dwight Howard veya Chris Paul alınarak düzeltilmeye çalışıldı. Ancak iki transfer de mümkün olmadı ve Lakers'ın hücum işleri iyice sarpa sardı. Koç değişimiyle Phil Jackson'ın üçgen hücumunun da devrinin kapanmasıyla, Lakers'ın hücumda yaratabilecekleri çok büyük bir soru işareti oldu. İşler muhtemelen Kobe'ye kalacak.

Savunma : A

Lakers her ne kadar hücumda efektifliğini kaybetmiş olsa da savunmada hala çok güçlüler. Boy anlamında ligin en kuvvetli pota altına sahipler, Metta World Peace, Kobe Bryant gibi iyi savunmacıları da kadrolarında bulunduruyorlar. Yeni koç Mike Brown'ın da savunma koçu olduğu düşünülürse Lakers'ın savunması gayet güçlü.

Bench : D

Lakers'ın en zayıf halkası kesinlikle benchi. Josh McRoberts ve çaylak PG Darius Morris haricinde vasatın üstünde hiçbir oyuncu yok, Matt Barnes ve Jason Kapono'nun yapabilecekleri çok sınırlı. Geçen sezon da pek iyi olmayan benchin en önemli iki parçası Lamar Odom ve Shannon Brown'un da gitmesiyle işler iyice sarpa saracak.

Koç : B+

Phil Jackson'ın sistemini Lakers çok arayacak gibi. Mike Brown önemli bir savunma koçu olsa da Lakers'ı bir savunma takımı haline dönüştürmesi şu aşamada çok zor görünüyor. Lakers yine dengeli bir takım olmaya çalışacak ve Brown hücum anlamında koca bir sıfır olduğundan (Cleveland'ta topu LeBron'a verip hiçbir set çizmemesini hatırlarsınız) bu sezon takımın çok başı ağrıyacak.

Frontcourt : A

Andrew Bynum-Pau Gasol pota altı, Lakers'ın tüm zorluklara rağmen şampiyonluk adayı olmasını sağlayan şey. Hala boylarıyla tutulması çok zor bir ikili, Gasol yaşlansa da. Andrew Bynum'ın göstereceği performans burada belirleyici olacak, eğer sağlıklı kalmayı başarır da potansiyelini gösterirse Lakers için çok büyük bir kazanç olacak. SF pozisyonunda Metta World Peace istikrarsızlığıyla bir soru işareti, eski çok iyi savunmacı kimliğinden de yavaş yavaş uzaklaşıyor gibi.

Backcourt : A-

Kobe Bryant yaşlansa da hala ligin en iyi beş oyuncusundan biri ve hala büyük bir yüreği var. Tüm zorluklara rağmen takımını taşımaya uğraşacak, muhtemelen bu sezon geçen sezona göre daha da aktif olmaya çalışacak. PG pozisyonunda Derek Fisher'ın dönemi nihayet bitiyor diyebiliriz, Steve Blake daha fazla süre alacak gibi. Aslında tam Lakers'ın aradığı tarzda bir PG olan Darius Morris'in ilk beş çıkması karlarına olur, olmayacak gibi yine de.

Anahtar Oyuncu : Kobe Bryant
Başarı İçin Kritik Detaylar : Andrew Bynum'ın performansı, Mike Brown'ın getirecekleri, SF pozisyonundaki oyuncuların istikrarı
X Factor : Darius Morris

İlk Beş

C - Andrew Bynum : Potansiyeli yüksek ve hala genç olan Bynum'ın sağlıklı kalıp verim sağlaması, Lakers için en önemli şeylerden biri.
PF - Pau Gasol : Yaşlanmasına karşın Gasol, oyun zekasıyla hala yıldız bir uzun. Daha iyi konsantre olmalı.
SF - Metta World Peace : İstikrarsızlıktan kurtulmalı, oyuna daha iyi konsantre olmalı.
SG - Kobe Bryant : Takımın lideri ve bu zor zamanda gemisini kurtarabilecek kişi.
PG - Steve Blake : Oyun kuruculuk becerisine takımın çok ihtiyacı var, sahada kendine güvenli olmalı.

Bench

C - Troy Murphy : Troy Murphy neredeyse savunması sıfır olan bir uzun. Kenardan getireceği skor katkısı çok kritik olabilir.
PF - Josh McRoberts : Indiana'dan gelen McRoberts, preseason maçlarında takım için önemli bir isim olacağının sinyallerini verdi. Lamar Odom'un eksiğini kapatmaya çalışacak.
PF - Derrick Caracter : Soyadını yansıtmayacak şekilde kişilik bozukluklarıyla tanınan Caracter, muhtemelen havlu sallayacak.
SF - Matt Barnes : Savunmacılığıyla World Peace'e yedek olacak, aynı World Peace gibi onun da istikrarsızlıktan kurtulması gerek.
SF - Devin Ebanks : Sakatlık problemlerinden kurtulursa, potansiyeliyle takıma çok şey katabilecek bir isim.
SF - Luke Walton : Takımda bulunmasının tek sebebi Phil Jackson'ın üçgen hücumuna uymasıydı, şu anda havlu sallamaktan başka görev vermek yanlış olur.
SG - Jason Kapono : Şutör ihtiyacı olan Lakers'ın takviyesi Kapono, benchten gelip istikrarlı şekilde şutlarını sokmalı.
SG - Andrew Goudelock : Çaylak şutör Goudelock, şans verilirse bir ümit olabilir.
PG - Darius Morris : Andre Miller tarzında bir oyun kurucu olan çaylak Morris, tam Lakers'ın aradığı oyuncu. İkinci turdan onlara gelmesi büyük şanstı, bunu değerlendirmeliler.
PG - Derek Fisher : Vadesi tamamen doldu, Phil Jackson ona saygısından ilk beşte tutuyordu artık Phil Jackson da yok.

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Boston Celtics


Hamleler

Gelenler : Brandon Bass, Chris Wilcox, Keyon Dooling, E'Twaun Moore, JaJuan Johnson, Greg Stiemsma
Gidenler : Glen Davis, Nenad Krstic, Delonte West, Von Wafer, Carlos Arroyo, Troy Murphy, Shaquille O'Neal

Hücum : A-

Big Three'nin muhtemelen beraber oynayacağı son sezonda Boston Celtics'in lideri Rajon Rondo olacak. Rondo'nun performansı Celtics'in başarısıyla doğru orantılı olacak ve diğer oyuncuların verim vermesini sağlamak da Rondo'nun elinde. Takas söylentilerini hırsını arttırmak için kullanırsa kendisi ve takıma adına çok iyi olur. Ray Allen 36 yaşına geldi ancak hala ligin en iyi şutörlerinden. Paul Pierce iyiden iyiye yavaşladı ancak hala zekasıyla ve kurnazlığıyla hücumda iş yapmayı beceriyor. Kevin Garnett sağlıklı kalmak zorunda. Glen Davis takasıyla gelen Brandon Bass, orta mesafe şutlarıyla ve hücum ribauntlarıyla takıma çok şey katabilir. Celtics geçen sezon ligin en az hücum ribaundu alan takımıydı.

Savunma : A-

Ligin en iyi savunma takımı kimliğini uzun süre taşıyan Celtics, bu sezon o kadar da iyi değil. Çünkü Ray Allen ve Paul Pierce'ın ayakları iyice yavaşladı, bu pozisyonlardaki savunma artık yok olmaya doğru gidiyor. Kevin Garnett savunmada eski enerjisine sahip değil ancak hala takımın savunma omurgasını oluşturuyor Rajon Rondo ile birlikte. Jermaine O'Neal istikrarsız ve hücumda koca bir sıfır olmasına rağmen bloklarıyla ve sertliğiyle takıma bir şeyler katmaya çalışacak. Joel Anthony'e benzeyecek diyebiliriz sanıyorum.

Bench : C+

Celtics'in benchi Jeff Green'in aort problemi sebebiyle sezonu kapatmasıyla çok büyük bir darbe aldı. Eğer Green oynayabilecek durumda olsaydı, yaşlanan Pierce'a çok iyi bir genç alternatif oluşturulacaktı ve muhtemelen Green, En İyi Altıncı Adam ödülüne de büyük bir aday olacaktı. Onun gitmesiyle benchte en önemli parça Brandon Bass oldu. Magic'te iyi işler yapan Bass, Glen Davis'in yerine takıma geldi ve üzerinde büyük bir yük olacak. Marquis Daniels, hem Pierce hem de Allen'ın bir numaralı yedeği olacak, onun da üzerinde büyük yük var. Purdue çıkışlı çaylaklar JaJuan Johnson ve E'Twaun Moore takıma beklenenin çok üzerinde katkı verebilirler, Moore oyun zekası çok yüksek bir oyuncu, Johnson ise Celtics'in aradığı atletizmi takıma katabilecek bir isim. Doc Rivers ikisini de iyi kullanmalı.

Koç : A-

Doc Rivers hala ligin en iyi koçlarından bir tanesi. Bu sezon, takımın başarısı tamamen ona endeksli. Keza yıldızlarını sıkışık fikstürde maçlarını kazanırken dinlenmiş tutabilmeye çalışacak, yapacağı rotasyon çok önemli. Bu açıdan çaylaklar işine çok yarayabilir, onlara çok sorumluluk vermesi şart.

Frontcourt : A-

İlk beşin froncourtunun (O'Neal-Garnett-Pierce) yaş ortalamasının 34 olduğunun farkındayım. Ancak yine de birbirini tamamlayabilecek oyuncular. Üç oyuncu da artık kariyerlerindeki belki de son şampiyonluk şansını kullanacaklarının farkındalar, O'Neal tüm gücüyle bloklara, Garnett iyi savunmaya ve orta mesafe şutlarına yönelecektir. Pierce da kurnazlığıyla iş yapacak. Benchteki Brandon Bass ve JaJuan Johnson takım için çok önemli.

Backcourt : A-

Rajon Rondo tamamen takımın lideri durumuna geçti ve takımın başarısı ona bağlandı. Performansı çok kritik. Ray Allen 36 yaşına gelmesine rağmen hala çok iyi bir şutör olduğundan kendisinden isteneni yapmayı beceriyor. Benchteki Marquis Daniels ve E'Twaun Moore takım için çok kritik roldeler. Genç PG Avery Bradley'in de bu sezon daha fazla kullanılmasını bekleyebiliriz.

Anahtar Oyuncu : Rajon Rondo
Başarı İçin Kritik Detaylar : Rotasyon, çaylakların kullanımı, Garnett ve O'Neal'ın savunma performansı
X Factor : JaJuan Johnson & E'Twaun Moore

İlk Beş

C - Jermaine O'Neal : Sadece bloklarıyla potayı koruması bekleniyor kendisinden, yapabilirse başarılı bir sezon geçirmiş olur.
PF - Kevin Garnett : Sağlıklı kalıp savunmada aktifliğini düşürmekten kaçınmalı.
SF - Paul Pierce : Kendisini yormadan skor yükünü sırtlayabilmeli.
SG - Ray Allen : Şutlarını sokması yeterli.
PG - Rajon Rondo : Takımın tüm yükü üstünde, takas söylentilerini lehine çevirip hırslı oynamalı.

Bench

C - Chris Wilcox : Hücum anlamında yetenekleri bilinen bir oyuncu ancak istenen pivot yedeği olduğunu söylemek zor.
C - Greg Stiemsma : Muhtemelen havlu sallayacaktır.
PF - Brandon Bass : Benchin en değerli parçası durumunda bu sezon için, hücum ribauntlarına yapacağı katkı çok kritik.
PF - JaJuan Johnson : Atletizmiyle takıma çok şey katabilir.
SF - Jeff Green : Sezonu kapatmış olması büyük şanssızlık ancak hala Celtics'in geleceği için önemli bir parça.
SF - Sasha Pavlovic : Şut performansı çok önemli.
SG - Marquis Daniels : Dallas Mavericks'teki ilk yıllarındaki oyununa dönebilirse, çok önemli bir rolü olabilir.
SG - E'Twaun Moore : Oyun zekası ve kendine güveni bu takıma çok şey katabilir.
PG - Avery Bradley : Çok yüksek potansiyele sahip, kendine güvenirse beklenmedik katkılar verebilir.
PG - Keyon Dooling : Bu takımda veteran olarak bulunuyor, Bradley beklentileri karşılayamazsa Rondo'nun birinci yedeği olacak.

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Los Angeles Clippers


Hamleler

Gelenler : Chris Paul, Chauncey Billups, Caron Butler, Trey Thompkins, Travis Leslie, Reggie Evans
Gidenler : Eric Gordon, Al-Farouq Aminu, Chris Kaman, Craig Smith, Jamario Moon, Ike Diogu, Willie Warren

Hücum : A+

Chris Paul'ü kadrosuna dahil ederek bir anda ligin en ilgi çekici takımı halini alan Clippers, bana kalırsa şu anda ligin en iyi hücuma sahip takımı. Ligin en iyi oyun kurucusunu, Blake Griffin gibi inanılmaz bir skorer atletle birleştirerek zaten en baştan ilgi çekmeyi başardılar. Bunun yanında DeAndre Jordan gibi iyi bir pota altı bitiricileri var. Her ne kadar herkes Paul-Griffin alley-ooplarını beklese de, Paul-Jordan alley-oopları da çok ilgi çekici olacak. Chauncey Billups yıllardır PG oynamasına karşın skorerliğe dayalı bir oyunu olduğundan SG oynamayı kolayca benimseyecektir, şutlarına konsantre olma şansı yakalayacaktır. Geçen sezonu sakat geçiren Caron Butler da çok iyi bir ceza şutörü ve ihtiyaç duyulduğunda sahne alabiliyor. Benchte duran Mo Williams, Eric Bledsoe gibi skor tehditleri de atlanmamalı.

Savunma : B+

Clippers'tan ilk senesinde çok büyük başarı beklenmemesinin sebebi, savunmasının şampiyonlukta en iddialı takımlardan biri olabilecek seviyede olmaması. Yine de ortalamanın çok üstünde bir savunmaları var. Chris Paul-Chauncey Billups ikilisi tecrübeleriyle zaten çok efektif bir savunma ikilisi olacaklar. Caron Butler her zaman iyi bir savunmacı olarak tanınmıştır. Blake Griffin kötü bir savunmacı olsa da DeAndre Jordan onun eksiklerini kapatabiliyor. Sessiz sedasız yapılan Reggie Evans hamlesi de muhteşem oldu çünkü Clippers'a tek derdi savunma olan sert bir uzun gerekiyordu.

Bench : B+

Clippers'ın benchi çok çarpıcı görünmese de çok yüksek potansiyele sahip. Oyun kurucu pozisyonu çok sağlam durumda, Mo Williams ve Eric Bledsoe gayet iyi bir ikili. SG pozisyonunda Randy Foye iyi katkı sağlayabilecek bir oyuncu, çaylak Travis Leslie de dikkat çekmese de müthiş atletizmiyle Clippers'ta iş yapabilecek bir isim. SF pozisyonunda geçen sezon ilk beş çıkan Ryan Gomes sağlam duruyor. PF pozisyonu epey rahat, savunmacı Reggie Evans, skorer çaylak Trey Thompkins ve şutör Brian Cook bu pozisyonu kapatıyorlar. Ancak benchin sorunu pivot pozisyonunda. Takımın DeAndre Jordan dışında pivotu yok, Clippers'tan bir pivot hamlesi beklemek yanlış bir beklenti olmayacaktır. Bir takas yapılırsa hala değerli bir parça olan Mo Williams'ın ayrılma durumu olabilir, Eric Bledsoe için de aynısı geçerli. Ana PG'si Chris Paul olan ve pivot yedeği olmayan bir takıma iki kaliteli yedek PG fazla lüks.

Koç : C

Geldik Clippers'ın en büyük soru işaretine. Clippers takımı Vinny Del Negro'ya emanet ederken kuşkusuz bir anda şampiyonluk adayı olacaklarını düşünmüyordu. Del Nagro bana kalırsa bu takımın yükünü kaldırabilecek bir koç değil, böylesine genç bir takıma mentör olması da çok zor. Oklahoma City Thunder'ın Scott Brooks'la yaşadığı problemin bir benzeri Clippers'ın da başına gelebilir.

Frontcourt : A

Savunma ve hücum anlamında çok dengeli bir frontcourtu var Clippers'ın. Griffin'in müthiş hücumunun yanında kötü savunması oluşunu Jordan ve Evans kapatıyorlar. Benchteki Thompkins ve Cook da sürpriz skor katkıları verebilecek isimler.

Backcourt : A+

Clippers ligin en kuvvetli backcourt ikilisine sahip. Billups'ın aslen bir PG olması kimseyi eleştiriye götürmesin, Billups SG oynayabilecek yapıda bir oyuncu. Ligin en iyi oyun kurucusuyla birleştiğini düşünürsek mükemmel bir ortaklık ufukta. Benchteki alternatifler de etkileyici.

Anahtar Oyuncu : Chris Paul & Blake Griffin
Başarı İçin Kritik Detaylar : Vinny Del Negro'nun yönetimi, uyum
X Factor : Trey Thompkins & Travis Leslie

İlk Beş

C - DeAndre Jordan : Pota altının savunma yükü kendisinde olacak, Paul'ün gelişiyle En Fazla Gelişme Kaydeden Oyuncu ödülü için çok büyük aday haline geldi.
PF - Blake Griffin : Muhteşem çaylak sezonundan sonra, performansını koruması bekleniyor. Şutunu geliştirebilirse çok iyi olacak.
SF - Caron Butler : Şut performansı istikrarlı olmalı, savunmada da kendisinden bekleneni yapmalı.
SG - Chauncey Billups : Takımın en tecrübeli oyuncusu durumunda ve topun el yaktığı anlarda sorumluluk alacak.
PG - Chris Paul : Ligin en iyi oyun kurucusunun performansı ve pota altı oyuncularıyla uyumu takımın başarısını doğrudan etkileyecek.

Bench

PF - Reggie Evans : Savaşçı, savunmacı bir oyuncu. Takımı hücumda bir kişi eksik oynatması Clippers için hiç önemli değil.
PF - Trey Thompkins : Çaylak Thompkins sürpriz skor katkıları yapabilir.
PF - Brian Cook : Üçlük yüzdesi takım için önemli.
SF - Ryan Gomes : Geçen sezon ilk beşte iyi idare etmişti, benchten gelerek daha verimli olabilir.
SG - Randy Foye : Skorerlik becerileri var, sorumluluk verildiğinde gayet iyi işler çıkartıyor.
SG - Travis Leslie : Çok atlet bir oyuncu, Clippers'ın atletizme dayalı düzeninde iş yapabilir.
PG - Mo Williams : Benchin en değerli parçası konumunda, Paul-Billups dinlenirken skor katkısı yapabilecek durumda.
PG - Eric Bledsoe : Potansiyeli yüksek bir oyuncu, çok yönlülüğü takıma çok şey katabilir.

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - Dallas Mavericks


Hamleler

Gelenler : Lamar Odom, Vince Carter, Delonte West, Brandan Wright, Drew Neitzel
Gidenler : Caron Butler, Tyson Chandler, DeShawn Stevenson, J.J. Barea, Corey Brewer, Peja Stojakovic

Hücum : A

Son şampiyon Mavericks birçok oyuncusuyla yollarını ayırsa da neredeyse hiçbir şey vermeden geçen sezonun En İyi Altıncı Adam'ı Lamar Odom'ı aldı ve çok büyük bir iş yaptı. Dirk Nowitzki takımın lideri ve NBA'in Kevin Durant'le beraber en iyi hücumcusu. Fadeaway jumperı ligin en tutulmaz şutu ve yaşlanmasına rağmen hala çok iyi durumda. Jason Terry final serisinde ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Jason Kidd 38 yaşına gelse de zekasıyla hala takımın oyununun akmasını sağlayabiliyor. Shawn Marion, Lamar Odom gibi oyuncular da hücum katkıları belli oyuncular. Vince Carter'ın şampiyonluk için muhtemelen bu son şansı olacak, üzerindeki beklenti büyük.

Savunma : B-

Şampiyon Mavericks offseasonda en büyük darbeyi savunmasına aldı. Pota altında Dirk Nowitzki'nin savunmada rahat etmesini sağlayan Tyson Chandler takımdan ayrıldı ve yerine de kaliteli bir savunmacı uzun bulunamadı. Görev istikrarsızlığı malum olan Brendan Haywood'a kaldı. Jason Kidd zekasıyla savunma yapsa da ayakları inanılmaz yavaşladı ve ligin yeni hızlı oyun kurucularını durdurması imkansız. Terry, Nowitzki gibi oyuncuların savunmayla alakalarının olmadığı da malum. Mavs eğer bu sene başarısız olacaksa bunun sebebi savunmaları olacak, bu kesin.

Bench : A-

Geçen sene Mavericks'in başarısında en büyük rolü kuvvetli benchleri oynamıştı. Ligin en geniş kadrosuna sahip olduklarından benim de şampiyonlukta favorilerimden biriydiler. Bu sezon o kadar geniş bir kadroları yok, geçen sene A+ olan benchleri bu sene A- seviyesinde. Ligin en iyi iki bench oyuncusuna, Lamar Odom ve Jason Terry'e sahipler. Her ne kadar problemli olsa da Delonte West de idare edebilecek bir oyuncu. J.J. Barea gitmiş olsa da Fransız Rodrigue Beaubois onun yerini alabilecek potansiyele sahip. Carter ve Terry'nin arkasından gelecek Dominique Jones da beklenmedik işler yapabilir. Takımın en büyük sıkıntısı benchte de pivot pozisyonu. Haywood'un arkasında Ian Mahinmi olacak.

Koç : A

Rick Carlisle takımın şampiyon olmasında hem mentörlüğüyle hem de taktisyenliğiyle büyük rol oynadı. Onun takımın başında olması şampiyonlukta onları iddialı kılan faktörlerden bir tanesi.

Frontcourt : B+

Nowitzki'nin varlığına rağmen Mavericks frontcourtu pivot pozisyonundan aldığı darbe yüzünden çok gerilemiş durumda.

Backcourt : A

Yaşı epey yüksek bir backcourta sahip olsalar da, alternatif sayısının fazlalığı Mavs için çok önemli. Carter-Terry-Jones'tan oluşan bir SG, Kidd-West-Beaubois'tan oluşan bir PG rotasyonu iyi iş yapabilir.

Anahtar Oyuncu : Dirk Nowitzki
Başarı İçin Kritik Detaylar : Pivotların performansı, takımın başarı hırsını koruması
X Factor : Rodrigue Beaubois & Dominique Jones

İlk Beş

C - Brendan Haywood : İstikrar sağlaması şart.
PF - Dirk Nowitzki : Sağlıklı kalmalı, performansını sürdürmesi muhtemel.
SF - Shawn Marion : Her takımın kadrosunda görmek isteyeceği türden bir görev adamı, takım için çok önemli bir parça.
SG - Vince Carter : Artık vakti geçmiş gibi bir görüntüsü var, şampiyonluk hırsıyla bu değişebilir.
PG - Jason Kidd : Carter'ın performansına doğrudan etkisi olacak.

Bench

C - Ian Mahinmi : Vasatın epey altında bir oyuncu, yapabilecekleri çok sınırlı.
PF - Lamar Odom : Çok üst düzey bir oyuncu, Nowitzki'ye bulunabilecek en iyi yedeklerden birisi.
PF - Brandan Wright : Potansiyeli çok yüksek bir oyuncu eğer doğru kullanılırsa sürpriz katkı verebilir.
PF - Sean Williams : Atletizmiyle dikkat çeken Williams, ara sıra pivota da kaydırılabilir.
SF - Brian Cardinal : Vasatın epey altında bir başka oyuncu.
SG - Jason Terry : Müthiş bir skor silahı, gaza geldiğinde durdurulması çok zor.
SG - Dominique Jones : Eğer doğru kullanılırsa çok faydalı olabilir.
PG - Delonte West : Kafasını toplamalı.
PG - Rodrigue Beaubois : Takımın yeni J.J. Barea'sı olması muhtemel, skorerlik yetenekleri çok üst düzey, oyun kuruculuk için Kidd'den öğrenmeli. 

2011-2012 Sezonu Öngörüleri - New York Knicks


Hamleler

Gelenler : Tyson Chandler, Baron Davis, Mike Bibby, Iman Shumpert, Josh Harrellson, Devin Green, Jerome Jordan
Gidenler : Chauncey Billups, Derrick Brown, Andy Rautins, Ronny Turiaf, Shelden Williams, Shawne Williams, Roger Mason, Jr., Anthony Carter

Hücum : A+

Knicks ligin en iyi hücum kadrolarından birine sahip. Ligin en iyi pota altı bitiricisi Amar'e Stoudemire ve ligin en iyi birkaç skorerinden biri Carmelo Anthony kadrolarında bulunuyor. Bunun yanında koçları Mike D'Antoni hücum stratejileriyle ünlü bir koç ve bu takımın hücumda çok iyi olması sürpriz değil. Baron Davis takviyesi takımın hücumunun daha hızlı akmasına sebep olabilir, Davis her ne kadar problemli olsa da Knicks'in hızlı sistemine uyum sağlayabilir.

Savunma : B+

Knicks müthiş hücumuna rağmen geçen sezon ligin en kötü birkaç savunmasından birine sahipti. Tyson Chandler'ı alarak pota altındaki sıkıntıyı gidermeye çalıştılar ancak hala iyi bir savunma takımı olduklarını söylemek güç. Tüm oyuncular iyi çalışmalı. İlk beşte savunmaya kafasını veren yalnızca Chandler ve Landry Fields var. Asıl değişim süperstarlarda, Amar'e ve Melo'da olmalı.

Bench : C

Knicks'in benchinin kısa hattı gayet iyi. Iman Shumpert potansiyelli bir genç, Baron Davis sorunlu olsa da takımın yapısına uygun. Mike Bibby gibi iyi bir şutörle de burası idare ediyor. Ancak uzunlar tek kelimeyle fiyasko. Çaylak Josh Harrellson umut ışığı saçan tek uzun yedeği diyebiliriz.

Koç : B+

Mike D'Antoni iyi bir hücum koçu olsa da, başarı isteyen bir Knicks için uygun koç değil. Tamamen savunmaya endekslenmiş ve hücumu da kuvvetli iki Doğu takımı, Miami Heat ve Chicago Bulls ortadayken Knicks'in yalnızca hücumla bu iki takıma kafa tutması mümkün değil.

Frontcourt : A+

Ligin en iyi frontcourtu, tartışmaya bile gerek yok. Chandler-Stoudemire-Anthony takımı taşımaya çalışacaklar.

Backcourt : C

Frontcourt ne kadar iyiyse, backcourt da o kadar kötü. Landry Fields iyi bir ribauntçu ve gayretli bir savunmacı olsa da hücum repertuarı çok kısıtlı. Takımın PG'lerinin performansları birer soru işareti, çaylak Iman Shumpert'ın performansının ne olacağı da belli değil. Backcourt Knicks'in başını ağrıtabilir.

Anahtar Oyuncu : Carmelo Anthony & Amar'e Stoudemire
Başarı İçin Kritik Detaylar : Yıldızların savunmayı öğrenmesi, PG performansları, çaylakların performansları
X Factor : Josh Harrellson

İlk Beş

C - Tyson Chandler : Savunmaya istenen sertliği getirmek için takımda, hücumda hiçbir faydasının olmaması Knicks'i ilgilendirmiyor. (Verdikleri kontrata bakılırsa)
PF - Amar'e Stoudemire : Ligin en iyi pota altı bitiricisi Stoudemire, repertuarını genişletme niyetinde. Savunmasını da geliştirse iyi olacak.
SF - Carmelo Anthony : Çok iyi bir takım lideri olan Anthony, post-up yeteneğini daha fazla kullanmalı, savunmaya da konsantre olmalı.
SG - Landry Fields : Takım için çok değerli bir parça, şutunu istikrarlı hale getirmeli.
PG - Toney Douglas : Daha çok yönlü bir oyuncu olması ve oyun kurucu olarak rolünü bilmesi önemli.

Bench

C - Jared Jeffries : Sadece savaşması bekleniyor kendisinden.
C - Jerome Jordan : Muhtemelen havlu sallayacak.
PF - Josh Harrellson : Ribauntçuluk yeteneği çok iyi, sürpriz katkı verebilir.
PF - Steve Novak : Şutuyla Knicks'in sisteminde iş yapabilir.
SF - Bill Walker : Daha fazla sorumluluk verilmeli, benchin en değerli parçalarından.
SF - Renaldo Balkman : Vasatın epey altında bir oyuncu, havlu sallayacaktır.
SG - Iman Shumpert : Performansı çok çok önemli.
PG - Baron Davis : Kafasını oyuna verirse bir süre sonra ilk beş çıkmaya da başlayabilir. Knicks sistemine çok uygun.
PG - Mike Bibby : Geçen sene olduğu gibi istikrarlı şut atmayı sürdürmeli.

15 Aralık 2011 Perşembe

Chris Paul Clippers'ta


Haftalardır üzerine konuşulan, yazılıp çizilen Chris Paul takası nihayet sonuçlandı. Lakers, Celtics, Knicks derken CP3, Los Angeles Clippers yolcusu oldu.

Daha önce Caron Butler'ı alıp, önceki gün serbest kalan Chauncey Billups'ı kadrosuna dahil eden ve DeAndre Jordan'la sözleşme yenileyen Los Angeles Clippers, Eric Gordon + Al Farouq Aminu + Chris Kaman + Minnesota'nın 2012 1. Tur Draft Hakkı karşılığında süperstar oyun kurucu Chris Paul'ü kadrosuna kattı.

Takas oldukça dengeli görünüyor. Hornets belki de alabileceği en iyi paketi almayı başardı. Paul'ün gitmesiyle birlikte takım yeni bir yola çıkmalıydı ve bunu yapabilmeleri için artık önlerinde büyük bir şans var. Eric Gordon ve Al-Farouq Aminu gibi iki önemli genç yeteneği kadrolarına kattılar, muhtemelen ilk beş sıradan olacak bir draft hakkı aldılar ve All-Star bir pivotu da elde ettiler. Kadroları zayıf olduğu için kendi haklarıyla da iyi bir yerden seçim yapma şansları olduğunu düşünürsek, Hornets'ın önünü açık görebiliriz.

Takasın Clippers yönü ise biraz karışık. Keza Eric Gordon'ı bırakmak istemediklerini biliyorduk, ancak razı olmak durumunda kaldılar. Şimdi ellerinde çok çekici bir Blake Griffin-Chris Paul ortaklığı var ve izlemesi en zevkli takımlardan biri haline gelecekleri de aşikar. Ancak takasın kazançlı olup olmadığını, yapılacak diğer hamleler belirleyecek. Şu anda ellerinde dört tane kaliteli PG (Chris Paul, Chauncey Billups, Mo Williams, Eric Bledsoe) bulunuyor. Billups'ın kurallar gereği takası söz konusu değil, onu SG olarak kullanacaklardır. Muhtemelen Clippers'tan yeni bir takas göreceğiz, yolların ayrılacağı oyuncunun Mo Williams olacağını düşünüyorum. Eğer önemli bir oyuncuyu alma yoluna girilirse, Bledsoe da gözden çıkartılabilir. Neler olacağını zamanla göreceğiz.
 
Kuşkusuz bu takasın en önemli getirisi, Los Angeles'ta yepyeni bir rekabetin doğacak olması. Açıkçası Dwight Howard'ı almadığı takdirde Lakers'ın Clippers'ın gerisinde kalma ihtimali bile var önümüzdeki senelerde.

Çok ilgi çekici bir takım geliyor, merakla izleyeceğiz.

12 Aralık 2011 Pazartesi

12 Aralık 2011 Takas-Free Agency Haberleri


NBA'de 2011-2012 sezonu öncesi takımlar Free Agency çalışmalarını sürdürürken, takas dedikoduları da sıcaklığını koruyor.

Gündemin en önemli maddesi Chris Paul'ün takasını konu alan dedikodular. Gün içerisinde Los Angeles Clippers, Chris Paul'le anlaşmaya çok yaklaştı. Clippers, Chris Kaman+Eric Bledsoe+Al-Farouq Aminu+Minnesota'nın 1. Tur Draft Hakkı'nı Hornets'a verirken, Chris Paul, Clippers yolcusu olacaktı. Bu takasın olması ihtimali iyice yükselirken son anda New Orleans Hornets, Eric Gordon'ı da takasa dahil etmek isteyince görüşmeler tıkandı. Hornets iyice abarttı diyebiliriz, Paul çok değerli bir oyuncu olsa da onun için Gordon gibi yetenekli ve genç bir skoreri, All-Star bir pivotu, potansiyelli bir oyun kurucuyu, potansiyelli bir görev adamını ve muhtemelen ilk beş sıradan gidecek bir draft hakkını vermek hiçbir GM'nin yapmayacağı bir hata olurdu. Clippers, Gordon'ı gözden çıkartmadı ve bu takas da yattı. Eğer NBA Paul için böyle akılalmaz teklifler istemeye devam ederse, Paul'ü bir sezon daha Hornets'ta izleme ihtimalimiz çok yüksek.

-----

Günün atağı, Indiana Pacers'tan geldi. Çok önemli bir finansal rahatlığa sahip olan Pacers, Indiana küçük bir pazar olduğundan süperstarlar hakkındaki mevzulara adını yazdıramıyor. Ancak kaliteli görev adamlarını ve yetenekleri takıma topluyorlar. GM Larry Bird, bugün iki önemli hamleye imza attı. Önce, Free Agent PF David West takıma kazandırıldı, ardından da Memphis Grizzlies'le girilen bir takas sonucu O.J. Mayo, Josh McRoberts ve Brandon Rush karşılığında Pacers oyuncusu oldu. Pacers sessiz ve derinden yaptığı bu iki önemli hamleyle kadrosunu iyice sağlamlaştırdı. Şu an için şöyle bir yapıları var :

Roy Hibbert
David West
Danny Granger
O.J. Mayo
Darren Collison

Benchte de Paul George, George Hill, Tyler Hansbrough gibi kaliteli genç yeteneklerin olduğunu düşünürsek, Pacers'tan bu sene Doğu'da ilk beşi zorlamasını bekleyebiliriz.

-----

Chicago Bulls, Richard Hamilton hamlesini resmileştirdi. Bulls, skorer SG açığını kapatmak için Free Agency döneminde aktiflik gösteriyordu, belki de en iyi seçimle bu açığı kapattılar. En ciddi adaylar Jamal Crawford ve Richard Hamilton'dı, yaratıcılık olarak Crawford'tan düşük olsa da savunma olarak Crawford'un çok üstünde olan Richard Hamilton, Bulls'a aradığı kanı getirecektir. Bulls böylece her pozisyonu kuvvetli olan bir takım halini aldı.

Joakim Noah
Carlos Boozer
Luol Deng
Richard Hamilton
Derrick Rose

Kuşkusuz Boozer'ın performansı Bulls için kilit olacak.

-----

Dwight Howard hakkındaki söylentiler durmuş olsa da, Howard'ın Nets'e veya Lakers'a gitme ihtimali yüksek görünüyor. Howard, Nets'i tercih ediyor çünkü Lakers'a gitmesi, Shaquille O'Neal Strikes Back anlamına gelecek. (Shaq da Magic'i bırakıp Lakers'a gitmişti) Nets takası olursa, Nets Brook Lopez ve draft haklarını kullanacak, Lakers paketinde ise Andrew Bynum+Pau Gasol=Dwight Howard+Hidayet Türkoğlu gibi bir durum var.

-----

Gün içinde Golden State Warriors, Pau Gasol için Lakers'a Stephen Curry'i teklif etti. Bu teklif jet hızıyla reddedildi. Zaten iki takıma da yaramayacak bu takas teklifinin ne akla hizmet yapıldığını anlayamadım doğrusu.

-----

Miami Heat, Shane Battier nokta transferi, James Jones ve Mario Chalmers'ın sözleşmelerinin yenilenmesi ve Eddy Curry kumarının oynanmasından sonra, NBDL ve NCAA'den birkaç gençle kontrat imzaladı. Muhtemelen bu gençler deneme sürecinden geçirilecek. Heat taraftarı, kuşkusuz bu yoğun transaction döneminin en rahat taraftarı.

-----

Dallas Mavericks'ten ayrılan J.J. Barea, Minnesota Timberwolves'a imza attı. Barea, Ricky Rubio'nun arkasından çok iyi bir destek kuvveti olacaktır, Wolves akıllıca bir iş yaptı.

-----

Dallas Mavericks'in, SG ve C pozisyonlarına takviye yapmak istediği biliniyor. Mavericks'in Jamal Crawford için girişimleri şimdilik durmuş durumda, Phoenix Suns'tan ayrılan Vince Carter'ın son şampiyona katılabileceği söyleniyor. Mavericks ayrıca Tyson Chandler'dan doğan boşluğu doldurmak için Samuel Dalembert'la görüşüyor.

-----

Yeni bir yapının peşinde olan New Jersey Nets, Nenê'ye yıllık 18 milyon dolar gibi fahiş bir teklif yaptı. Yine de hücumu sıfır Chandler'ın 14 milyon dolar aldığını düşünürsek, normal sayılabilecek bir teklif doğrusu.

-----

Şu anda, Dwight Howard ve Chris Paul bu sezonu takımlarında geçirecekler gibi görünüyor. Önümüzdeki sezon free agent piyasası iyice karışacak.

Önümüzdeki günlerde Utah Jazz'dan atak bekliyorum, ellerinde takas için kullanılabilecek Paul Millsap ve Al Jefferson var. SF'ye ihtiyaçları var, Philadelphia 76'ers'tan ayrılması an meselesi olan Andre Iguodala'ya Al Jefferson teklifiyle gidilmesi, güzel bir hareket olabilir. Sixers'ın da skorer bir pota altı oyuncusuna ihtiyacı olduğu malum.

11 Aralık 2011 Pazar

Paul Takası Yattı


Chris Paul'ün Los Angeles Lakers'a gitme işi yattı gibi görünüyor.

İptal edilen ilk takasın ardından yapılan yeni teklif de NBA'den veto yedi. Dün de yazdığım gibi bunun sebebi Lakers'a finansal bir esneklik sağlanıyor olmasıydı. Ben, Lakers, Hornets ve Rockets GM'lerinin bu sorunu çözebileceğini tahmin etmiştim ancak görünen o ki başarılı olamadılar.

Lakers, günün ilerleyen saatlerinde Lamar Odom'u Dallas Mavericks'e draft hakları karşılığında gönderdi ve niyetini belli etti. Lakers salary capte boşluk yaratıp yazın Chris Paul ya da Dwight Howard'a FA olarak imza attırmaya yönelecek.

Ancak Dwight Howard, New Jersey Nets'e sıcak baktığı için, Los Angeles Lakers'ın eli kolu bağlanmış durumda. Birkaç gün önce en avantajlı takım olarak görünürken, şimdi en sıkıntılı takım olarak görünüyorlar.

10 Aralık 2011 Cumartesi

Chris Paul Lakers Yolunda


Dün Chris Paul'lü Knicks senaryoları yazmıştım ancak bu iş yattı gibi görünüyor. Keza Chris Paul, Los Angeles Lakers'a artık çok yakın.

New York Knicks, büyük bir hata yaparak Tyson Chandler hamlesinden vazgeçmedi, 14 milyon dolarlık kontratla Chandler'ı takımına dahil etti. Chandler'ı alırken, Chauncey Billups, Ronny Turiaf ve Andy Rautins takımdan ayrıldılar. Bu, Knicks için Big Three defterinin kapanması anlamına geliyor. Önümüzdeki sezon, Carmelo Anthony & Amar'e Stoudemire liderliğinde başarı kovalayacaklar, Tyson Chandler, Landry Fields ve Toney Douglas beşi tamamlayacaklar. Knicks, çok istediği Chris Paul'le olan görüşmelerini bir anda kesiverdi.
Lakers, elindeki parçaları çok iyi kullanmayı başardı ve Paul için doğru yola girdi. Houston Rockets pakete dahil edilerek yol bulundu. Geçtiğimiz günlerde iptal edilen ilk takastan çok da farklı olmayacaktır anlaşma. Kevin Martin ve Luis Scola antrenmana çıkmadılar, bu iki oyuncu Hornets yolcusu. Pau Gasol, Rockets'a geçecek, Chris Paul ise Lakers yolcusu olacak. İlk takasın iptal olmasının sebebi, Lakers'a sağlanacak maddi esneklikti. Lakers'a verilecek bir kontrat yüküyle bu iş tamamlanacaktır.

Chris Paul'ün Lakers'a katılması, yalnızca bu sezon için önemli olmayacak. Kobe Bryant artık yaşlanıyor ve Lakers'ın yeni bir franchise playera ihtiyacı var. Chris Paul, bayrağı Kobe'den alan oyuncu olacak ve takımı geleceğe taşıyacak. Andrew Bynum'ın da takımda kalacağını düşünürsek, Lakers'ın önünü açık olarak kabul edebiliriz. Bu takas gerçekleşirse Lakers önümüzdeki sezon şöyle bir beşle oynayacak :

Andrew Bynum
Lamar Odom
Metta World Peace
Kobe Bryant
Chris Paul

Bu takım, Kobe'ye belki de son bir şampiyonluk yüzüğü kazandırabilir. Şunu da belirtmek gerek ki, Paul'ün Lakers'a gitmesi, Howard'ın Lakers'a gitmesinin yolunu açabilir. Lakers'ın Magic'i ikna etmeye yetecek oyuncusu yok ancak tıpkı Paul takasında olduğu gibi bir üçüncü takım devreye sokulabilir. Dwight Howard'ın takıma gelmesi de, Lakers'ı ligin en iddialı takımı haline getirir.

Yine de Paul takasının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini henüz bilmiyoruz. Bana kalırsa, bu takas gerçekleşecek ve piyasa iyice karışacak. Zaman sorularımız yanıtlarını verecektir.

9 Aralık 2011 Cuma

Knicks Takas Senaryoları


NBA'de 2011-2012 sezonu öncesi takas muhabbetleri, Chris Paul ve Dwight Howard üzerinden dönüyor. Önümüzdeki sezon serbest kalacak bu iki oyuncunun da takımlarında mutsuz oluşu, onları takas haberlerinin başrolüne koyuyor.

Kuşkusuz New York Knicks, takaslar haberlerinde en çok adı geçen takım. Haklarında birden fazla söylenti var, bunlar hakkında kısa bir görüş belirtmek istedim.

Chris Paul'ün New York Knicks'te oynamak istediği biliniyor. Ancak Knicks, uzun süre Hornets'ı ikna edebilecek bir paket yaratmayı başaramadı. Paul, bu yazıyı yazdığım günün erken saatlerinde üçlü bir takas sonucu Lakers'a yollandı ancak Hornets'ın takım sahibi olmadığından takıma müdahale yetkisi bulunan diğer takım sahipleri, bu takasa itiraz ettiler ve iptal olmasını sağladılar. Bu gelişmenin ardından Lakers'ın ne kadar ciddi olduğunu farkeden Knicks, Chris Paul için Amar'e Stoudemire'ı gözden çıkarttı. Bu duruma baktığımızda, Paul'ü hiçbir şey alamadan kaybetmek istemeyen Hornets'ın bu teklife sıcak bakabileceğini düşünüyorum. Paul-Amare takas teklifi yapılırsa, Paul muhtemelen Knicksli olur.

Knicks, Tyson Chandler'la yüksek oranda anlaşmış durumda. Haddinden çok daha fazla para isteyen Chandler'a Golden State'in 15 milyon dolarlık kontrat teklif etmesinin ardından harekete geçen Knicks, Dallas'a sign&trade formülüyle Billups+Turiaf teklif etti. Chandler'a 14 milyon dolarlık bir kontrat gidecek bu takas gerçekleşirse. Paul'ün alındığını düşünürsek, Chandler'ın gelmesi demek yeni bir Big Three oluşturma rüyasının sonu demek. Her ne kadar Chandler iyi bir rol oyuncusu olsa ve kendisine verilen kontrattan artta kalan salary cap boşluğu başka oyuncularla doldurulabilecek olsa da, Knicks'in önünde bir başka seçenek daha var.

Knicks eğer bir sezon beklemeyi göze alır ve Chandler'la imzalamazsa, serbest kalacak olan Dwight Howard'a önümüzdeki sezonun başında imza attırarak NBA tarihinin en şaşalı Big Three'sini oluşturabilir. Howard'ın pota altında rakipsiz bir oyuncu oluşu ve D'Antoni'nin hücumsever bir koç oluşu sebebiyle Knicks'i 2012-2013 sezonunda şöyle izleyebiliriz :

Dwight Howard
Carmelo Anthony
Landry Fields
Iman Shumpert
Chris Paul

Göze epey korkunç geliyor, değil mi ? Burada sorulacak soru şu, Knicks bir sezon beklemeyi ve Howard'la çok yakından ilgilenen Lakers ve Nets'in Howard'ı sezon içinde takasla alma ihtimalinden doğacak riski göze alabilir mi ? Ben olsam bu riski alır, sonraki sezon yukarıdaki yapıyla ortaya çıkardım. Miami Heat bu sezon dolu dizgin geliyor, Knicks'in şampiyonluk şansı çok düşük. Ancak bu kumarın sonucunda Knicks, Heat'ten daha üstün bir takım haline geçebilir.

Önümüzdeki günler, takas senaryolarına ışık tutacaktır. 

26 Kasım 2011 Cumartesi

NBA'de Lokavt Sona Erdi


NBA'de sezonun ilk bölümünün iptal olmasına yol açan lokavt, 25 Kasım 2011 itibariyle sona erdi. Takım sahipleri ve oyuncular sendikası, son teklifte anlaşmaya vardı ve sezonun tamamının iptal olması durumu ortadan kalktı.
Lokavt Devam Ediyor isimli yazımda, bu uzamanın ekonomik sebeplerden değil, gurur meselesinden dolayı olduğunu yazmıştım. Keza oyuncular çok büyük fedakarlıklar yaptılar istedikleri paydan ancak yine de kabul görmediler. Bunun sebebi iki tarafın yaptığı sert açıklamalar ve çektiği restlerdi. Teklifi kabul eden taraf yenik gibi gözükecekti, iki taraf da bunu istemiyordu.

Ancak oyuncular sendikasının NBA'i dava etme girişimi, takım sahiplerinin geri adım atmasına sebep oldu. Bir sene boyunca ligin oynanmamasının getireceği maddi kayıp bir tarafa, dava sonucu ortaya çıkabilecek milyon dolarlık kayıp, lokavt sürecinde çekilen en büyük restti. Birçok kişi anlaşmadan umudunu kesmişken, son teklif kabul edildi ve sezonun 25 Aralık 2011'de başlayacağı duyuruldu.

Şaşırmadığımı söylemek zorundayım. Birçokları "Bu saatten sonra sezon oynanamaz.", "Anlaşmadan hiç ümidim yok." moduna girmişken ben bu tarz tabirlerden kaçınmaya çalıştım çünkü maddi açıdan ne oyuncuların, ne takım sahiplerinin ne de NBA yönetiminin böyle bir şeye sıcak bakmayacağının farkındaydım. Doğal olarak para tatlı geldi ve anlaşmazlıklar hemen çözülüverdi. Bu iş bu kadar basitti ilk baştan aslında, maddi yönden bakıldığında.

Beşiktaş Milangaz taraftarları, Deron Williams ve Lamar Odom'un takıma katılmasıyla iyice havaya girmişti, en son sezon iptal olacak haberleriyle "Deron gidince sizi göreceğiz." tayfasına laflar etmeye başlamışlardı. Hayat çok ilginç, üç gün önce "Kapak yaptım." modunda dolaşırken, bir anda "Kapak oldum." moduna girilebiliyor. Hevesin kursakta kalması gerçekten kötü bir durum.
NBA'i özlemiştik, nihayet kavuşuyoruz. Güzel bir sezon olması dileğiyle.

7 Kasım 2011 Pazartesi

Parayla Saadet Olmaz : NCAA

Belki lokavt yüzünden gözümüzün nuru NBA'den mahrum kalıyoruz ancak NBA'in Amerikan basketbolunu takip etmek için tek araç olmadığını hatırlamak gerek. NBA'de izleyeceğimiz yetenekli gençlerin gelişim süreçlerini takip etmek, oyunlarındaki artıları ve eksileri görmek de en az NBA'in kendisi kadar zevkli. Championship Manager, Football Manager serilerini oynamış olanlar bilirler, takımda yeterli para olmadığı için arayışa girip kendi keşfettiğiniz bir oyuncunun gelişimini görmek kadar zevkli bir şey yoktur. Hele bir de o oyuncu gerçek hayatta parlarsa "Ah ah bu çocuk benim öğrencimdi." moduna girersiniz, gerçekte hiçbir alakanız olmadığını bilmenize rağmen. Gerçek hayatta bir "scout" olmak için, lise maçlarını takip etmek ve NCAA'i izlemek gibisi yoktur.

NCAA, Draft gibi konular neredeyse basketboldaki bir numaralı bölümüm oldu son birkaç yıl içerisinde. Küçüklüğümden beri her sporda yetenekli gençleri keşfetme konusunda büyük bir ilgim olmuştur. 8 yaşındayken U18 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı takip edip, notlar alıp "Bu oyuncu gelecekte parlar" "Bu oyuncu tökezler" gibi yazılar yazmış olmam bugünlere geleceğimin de bir işaretiydi aslına bakarsanız. Bir Samir Nasri'yi, bir Karim Benzema'yı, bir Cesc Fabregas'ı çoğu kişiden önce tanımayı başarmıştım. Sanıyorum bu özellik, ilk paragrafta değindiğim Championship Manager tutkusundan geliyor. Basketbola olan ilgim arttıkça, aynı özelliklerimi basketbola da taşıdım ve dehşetle farkettim ki, bu alana ilgisi olan kişi sayısı epey azmış. Aslında böyle bir zevki yaşayan azınlıktan olmak hoşuma gidiyor ama diğer insanların da bunu yaşamasını istiyorum doğrusu.

Amerikan spor endüstrisinin beşiği, üniversite ligi NCAA'in erkek basketbol bölümünün sezonu, bu akşam başlıyor. Yine çok heyecanlı bir sezon bizleri bekliyor, özellikle müthiş yetenekli bir freshmen kadrosunun lige katılması basketbolseverlerin merakını katlıyor. Geçtiğimiz sezon epey kısır bir freshmen kadrosuyla sezona başlamıştık, buna rağmen heyecanlı bir sezon geçirmiştik. Kemba Walker liderliğindeki Connecticut Huskies'in şampiyonluğuyla biten sezon, Butler'ın yine kısıtlı kadrosuyla finale kadar yürümesi, Duke'ün yaşadığı büyük hayal kırıklığı, Enes Kanter'in oynama izni alamaması, Jimmer Fredette'in NCAA tarihinin en sansasyonel skorerlik performanslarından birini sergilemesi gibi satırbaşlarıyla açıklanabilir. Ancak eminim ki 2011-2012 NCAA sezonu, 2010-2011'den çok daha zevkli geçecek.

Geçen sezon Kemba Walker'ın liderliğinde ve yetenekli freshman Jeremy Lamb'in büyük destekleriyle şampiyonluğa ulaşan Connecticut Huskies, başarısını bu sezon da tekrarlamak niyetinde. Jeremy Lamb, sophomore yılında sorumluluklarını arttıracak ve takımın skor yönünde en önemli silah olacak belki de. Ancak Connecticut'ı şampiyonlukta iddialı yapan Jeremy Lamb'in ikinci yılına girmesi değil, 2012 Draft sınıfının en kaliteli oyuncusu Andre Drummond'ın takıma katılması oldu. Andre Drummond, nam-ı değer "Man Child", şu anda NBA'e koysanız ortalığı silip süpürebilecek kadar büyük bir donanımla geliyor. Uzun kısırlığı çektiğimiz şu son yıllarda, baba bir uzun yeteneğin gelmesi sanıyorum hepimizin dört gözle beklediği bir durumdu. Andre Drummond'ı tarif etmek epey zor ancak hücumda Amar'e Stoudemire, savunmada Dwight Howard olan bir oyuncu düşünün. Şaka yapmıyorum, bu adam bu kadar üstün bir adam. Müthiş atletizminin yanında oyun bilgisi ve boyuna rağmen dribbling becerilerinin de yüksek olması çok dikkat çekici. Aslına bakarsanız son dönemlerdeki potansiyelli uzunlar hep oyunu çok yönlü oynayabilen oyuncular oluyorlar. Pivot olup da potaya çakılı oynayan Shaquille O'Neal tarzı oyuncular sona erdi, topu eline alınca sürebilen, pas dağıtabilen uzunlar çıkmaya başladı. (son örnekler Blake Griffin ve DeMarcus Cousins) Andre Drummond da bu ekolün en önemli erbabı olmaya aday. Blake Griffin'den daha büyük bir sansasyon olabilir dersem yeterli olur herhalde. Geçen sezon takımın pota altı yükünü çeken Alex Oriakhi ve yetenekli oyun kurucu Shabazz Napier'in de takımda olduğunu düşünürsek, UConn üstüste ikinci şampiyonluk için çok iddialı geliyor diyebiliriz.

Kadrosunu büyük ölçüde koruyan efsane takım North Carolina Tar Heels, inanılmaz alternatifli ve geniş kadrosuyla dikkat çekiyor. Geçen sezon takımın skor yükünü paylaşan süper üçlü Harrison Barnes-John Henson-Tyler Zeller takımda kaldılar, yüksek saha görüşlü oyun kurucu Kendall Marshall, yetenekli skorer Reggie Bullock, başarılı bench oyuncuları Dexter Strickland ve Leslie McDonald hala takımdalar. Yetmiyormuş gibi 2012 Draft sınıfının en kaliteli oyuncularından James McAdoo ve North Carolina'nın yerlisi yetenekli guard P.J. Hairston'ı takıma eklediler. Tüm pozisyonlarda büyük alternatifleri var, özellikle forvet pozisyonu göz kamaştırıyor takımın. James McAdoo yüksek ihtimalle benchten gelecek ilk sezonunda, Harrison Barnes clutch özellikleriyle SF pozisyonunda, John Henson da tecrübesi ve atletizmiyle PF pozisyonunda başlayacaktır. Ancak McAdoo'nun yüksek kazanma hırsı ve çok yönlü oyunu, North Carolina'nın şampiyonluk yolunda anahtarı olabilir. Koç Roy Williams liderliğindeki Tar Heels, 2008-2009 sezonundan sonra ilk kez bu kadar şampiyonluğa yakın ve benim bu sezonki şampiyonluk favorim.

John Calipari liderliğindeki "pazarlama" takımı Kentucky Wildcats, yine çok yetenekli oyuncuları kadrosuna toplamayı başardı. Doğrusu Kentucky'i seçen oyuncuları hiç anlayamıyorum. John Calipari'nin oyuncu gelişiminde hiçbir başarısı olmayan bir koç olduğu malum, yalnızca bir pazarlamacı Calipari. Oyuncularını bir güzel cilalar, piyasaya sunar, draftta yükseklerden seçtirir, hepsi bu. Takım, 2012 Draftı'nın en önemli isimlerinden PF Anthony Davis, PG Marquis Teague ve SF Michael Gilchrist'ı takıma dahil etti, bu oyuncuların ihtişamı yüzünden gölgede kalan Kanadalı forvet Kyle Wiltjer'ı atlamamak gerek. Terrence Jones sürpriz şekilde takımda kalmayı tercih etti, takımın forvet bolluğu yüzünden 2011 Draftı'na girmesi bekleniyordu aslen. Darius Miller ve Doron Lamb gibi iki çok kaliteli guard da takımda kalmayı tercih ettiler. Bu sezonki durumlarına gelelim. Her ne kadar kadrolarında bol bol üst seviye oyuncu olsa da, Kentucky Wildcats'in şampiyonluğu zorlayabileceğine inanmıyorum. Bunun sebebi ise takımda sert bir pota altı oyuncusu olmaması. Takımda resmen pivot yok, zayıflığıyla ünlü PF Anthony Davis'i pivot başlatacaklar. PF olarak da aslında SF olan Terrence Jones başlayacak. Güçlü pota altı olan her takım Kentucky'i parçalar. Bir Connecticut maçında hali yaman olur Kentucky'nin. Anthony Davis savunmasıyla ünlü bir oyuncu ancak pivotları değil PF'leri savunabilir Davis. Bu sezonki Wildcats ekibinin kaderi büyük ihtimalle 2010'daki Wildcats ekibine benzeyecek. Yine sansasyonel bir kadro, yine draftta bol bol ilk turda seçilen oyuncu (2010'da John Wall, DeMarcus Cousins, Patrick Patterson, Eric Bledsoe ve Daniel Orton ilk turdan gitmişti, 2012'de Anthony Davis, Marquis Teague, Michael Gilchrist, Doron Lamb, Darius Miller, Kyle Wiltjer ile tam altı oyuncu gidebilir) ama yine şampiyonluktan uzak bir sezon. Bence hiç şaşırtıcı olmaz bu senaryo tekrarı, tarih tekerrürden ibarettir derler.

Olağan şüpheli Duke Blue Devils, geçen sezonki hüsrandan sonra bu sezon pek de iddialı sayılmaz. Geçen sezon Kyrie Irving, Kyle Singler, Nolan Smith gibi oyuncularla başarı kovalamışlardı, bu sezon ise elle tutulur bir tek Austin Rivers var. Bencilliğiyle ünlü olan Austin Rivers, skor opsiyonları bu kadar kısıtlı bir takımda yüksek ihtimalle maç başına 30-35 şut ortalamayla oynayıp sayı krallığında iddialı olacaktır. Miles & Mason Plumlee kardeşlerin yanına, üçüncü kardeşleri Marshall Plumlee'yi de eklediler. İyiden iyiye Duke Plumlees olmaya başladı takım. Guardlar Seth Curry (Stephen Curry'nin kardeşi) ve Andre Dawkins bir şeyler üretmeye çalışacaklar, işleri zor. Rivers'tan top almak bile zor mesele. SF Alex Murphy, takımın vasat olmasını önleyen oyuncu, belki üstün işler çıkartabilir, Kyle Singler'ın yerini alarak. Koç Mike Krzyzewski için zor bir sezon ufukta.

En dikkat çekici dört takım kuşkusuz bunlar ancak Baylor Bears da bu sene ilginç bir ekip. Bu kadar küçük bir üniversite nasıl bu kadar önemli yetenekleri almayı başarıyor hiçbir fikrim yok. Koçları da iyi sayılmaz, işin içinde bir bit yeniği olduğunu düşünmeye başladım doğrusu. Geçen sezon süper atletik freshman Perry Jones kendisinden çok şey beklenmesine rağmen büyük hayal kırıklığı yarattı. Aslında bu Perry Jones'un değil, onu kullanmayı beceremeyen koç Scott Drew ve bencillikte nirvanaya ulaşan guard LaceDarius Dunn'ın suçuydu. Perry Jones up-tempo dediğimiz stilin oyuncusu, eğer takım hızlı oynuyorsa Perry Jones'u durduramazsınız. Ama yavaş oyun oynanıyorsa Jones hemen siner. Josh Smith'e çok benzetiyorum Perry Jones'u. Josh Smith de lige ilk geldiğinde hızlı hücumda atletizmiyle iş yapan bir SF idi, zaman geçtikçe fizik avantajını kullanarak savunmacı bir oyuncu oldu, pozisyonunu PF'ye kaydırdı ve elit bir oyuncu haline geldi. Aynı senaryo Perry Jones'ta da işleyebilir, ki Jones'un fizik avantajı daha fazla, 2.11 boyunda bir SF'ye ne denebilir ki ? Jones akıllıca bir kararla üniversitede kaldı, yanına Quincy Miller eklendi. Quincy Miller bir Kevin Durant kopyası, tek farkla, Durant mütevaziliğiyle bilinirken, Miller tam aksine biraz ukala olmasıyla ve yüksek egosuyla biliniyor. Ancak Miller'ın geçen sezon sağ ön çapraz bağını kopartıp bir yıl basketbol oynayamamasının akıllanmasına ve olayın ciddiyetini anlamasına sebep olduğu belirtiliyor çeşitli kaynaklarca. Bu kadar ağır bir sakatlık, hayırlı bir şey olabilir mi ?

Ohio State'in lideri Jared Sullinger geçen sezon takımı normal sezonda ligin tozunu attırmasına rağmen March Madness'ta erkenden gümleyince adeta yıkıldı, rahat ilk üçten gideceği drafttan vazgeçti ve "Ben şampiyon olmak istiyorum." diyerek takımda kaldı. Ancak üzgünüm ki bu isteğine ulaşması çok zor Jared Sullinger'ın. Keza geçen sezon başarıyı Buckeyes'a getiren parçaların çoğu takımdan ayrıldı (şutör Jon Diebler, forvet David Lighty, pivot Dallas Lauderdale gibi) ve yerine bir oyuncu katılmadı. William Buford'la birlikte ellerinden geleni yapmaya çalışacaklar ama geçen sezonun yarısı kadar bile galibiyet almaları zor, dominant skorer Jared Sullinger birçok maçı kendi almak zorunda kalacaktır bu sezon.

Yaz-Sonbahar döneminin en parlak skoreri Brad Beal'in liderliğindeki Florida Gators bence bu sezonun sürprizi olmaya aday. Atletik forvet Patric Young, çok yönlü guard Erving Walker, yetenekli oyun kurucu Kenny Boynton ile birleşen mükemmel skorer Brad Beal, Florida Gators'ı Final Four'a taşırsa hiç şaşırmam. Son yıllarda gördüğüm en iyi liderlik vasfına sahip yetenek Brad Beal, oyun zekası çok yüksek, hep doğru şutları seçiyor, pasları iyi ve mükemmel bir şutör. Ray Allen'ın Milwaukee Bucks'taki halini düşünün, Brad Beal işte öyle bir adam. Florida kuşkusuz sezonun izlemesi en zevkli takımlarından olacak.

Kansas, Texas, Arizona gibi takımlar önemli parçalar kaybettiler, geçen sezonki yerlerine gelebileceklerini sanmıyorum. Texas A&M, Washington, Vanderbilt, Nevada ve Mississippi State'e dikkat, kadrolarını çoğunlukla korudular ve büyüklere arıza çıkartmak için tetikte bekliyorlar.

Ne demişler, parayla saadet olmaz. En zengin takımları aldığınızda bile menajerlik oyunlarında, en pahalı oyuncuları aldığınızda takımın kimyası oluşmayabilirken, yetenekli gençleri keşfedip takıma monte ettiğinizde daha başarılı olabiliyorsunuz. NBA'de lokavtın uzamasına sebep olan %2'lik pay 150 Milyon Dolar'a denk gelirken, amatör üniversite öğrencilerinin kapıştığı NCAA, belki de daha büyük bir heyecan. Unutmayın, NCAA'deki bu gençler sizden daha fazla para kazanmıyor. Bu bile moral olur ha izlerken ? Keyifli seyirler, güzel bir NCAA sezonu olması dileğiyle.