13 Ocak 2013 Pazar

NBA 2012-2013 Power Rankings - Ocak I


1. Oklahoma City Thunder (28-8)

Batı'daki ilk üç çekişmesi gerçekten büyük hız kazanmış durumda. All-Star arasına yaklaşık bir aylık bir süre kala Oklahoma City Thunder şu an için patlayıcı gücü en yüksek takım olması sebebiyle ligin en kuvvetlisi gibi görünüyor. Yine de Batı'da çekiştikleri takımlarla aralarında büyük bir seviye farkı yok.

2. Los Angeles Clippers (28-9)

Son sıralamada ilk sırada bulunan Clippers, Chris Paul'ün muhteşem performansıyla yeni bir galibiyet serisi inşa edip ligin zirvesine kurulduktan sonra gidip Orlando Magic'e kendi sahasında yenilerek büyük hayal kırıklığı yarattı. Yine de takım gerçekten çok iştahlı basketbol oynuyor ve izleyenlere zevk veriyor.

3. San Antonio Spurs (28-11)

Spurs, Batı'da kendilerini takip eden Grizzlies'e maç kaybederek bir yara almış olsa da ana parçalarını çok sık dinlendirmelerine rağmen tutturdukları seviyeyle takdiri topluyor. Takım çok istikrarlı olduğu için dikkat çekmiyor belki ama Gregg Popovich her yıl "Yılın Koçu" ödülü alabilecek işler yapmayı biliyor.

4. Miami Heat (24-11)

Heat kesinlikle zor zamanlar geçiriyor. Ribaund ve savunma sıkıntıları iyice kendini göstermeye başlarken takım içinden sesler yükselmeye başladı bile. Erik Spoelstra'ya duyulan güven bir kez daha azalma ivmesine geçti. Dört maç içinde Bulls, Pacers ve Blazers'a kaybettikten sonra Kings'e patladılar. İstikrarlı bir çıkış gerekiyor onlara.

5. Memphis Grizzlies (24-11)

Grizzlies ilk üçten kopmamak ve yerlerini korumak için büyük ehemmiyet taşıyan iki maçı (Warriors, Spurs) kazanmayı başararak önemli bir sınavı geçti. Takımın oyuncuları (özellikle Rudy Gay) takas söylentileri içerisinde yer alsa da oyun seviyesinden bir şey kaybedilmiş değil. Mavericks maçını kazansalar Spurs'le aralarındaki fark yalnızca bir maça inecekti.

6. Golden State Warriors (23-12)

Umut verici Celtics ve Clippers galibiyetlerinden sonra moral bozucu Clippers ve Grizzlies mağlubiyetlerini alan Warriors, çıkıştaki Blazers engelini de geçmeyi başardı. Şimdilik elit bir takım olduklarını söylemek için erken ancak kesinlikle çok uzak da değiller. Zorlu Batı'nın ilk beşinden çıkmamakta kararlılar.

7. New York Knicks (23-12)

Knicks'te bariz bir performans düşüklüğü söz konusu. Heat'in tökezlediği haftayı kullanamayıp onlardan daha beter tökezlediler. Celtics, Pacers ve Bulls'la oynadıkları son üç maçı kaybettiler, tüm bu takımların Doğu takımı olması pek de iyi bir sinyal değil.

8. Indiana Pacers (23-14)

Sezona hayal kırıklığı yaratarak başlayan Pacers zamanla kendisini buldu. Bunda en büyük faktörün liderlik rolüne soyunan Paul George olduğunu söylemek yanlış olmaz. Danny Granger'ın sakatlığında takımı sırtlamayı başardı ve onları tekrar Doğu'nun ilk üçüne yerleştirdi.

9. Brooklyn Nets (21-15)

Avery Johnson'ın gönderilmesini haksız bulmuştum normal şekilde ancak görünen o ki P.J. Carlesimo'nun başa geçmesi o kadar da kötü olmamış takım adına. Tökezleyen Nets koç değişiminden sonra son beş maçını galip tamamladı. Deron Williams performansını yükseltti ama asıl kazanç Reggie Evans'ın takıma kazandırdığı sertlik.

10. Atlanta Hawks (21-15)

Hawks Doğu'nun ilk üçünde gayet rahat görünürken form düşüklüğü yaşayarak bir anda iki sıra birden gerileyiverdi ve kendini beşinci sırada buldu. İstikrarlı görünen takımın istikrarsızlaşması en son isteyecekleri şey olacaktır herhalde, Josh Smith dışında istikrar yok takımda.

11. Denver Nuggets (22-16)

Denver sezonu bol bol deplasmanla açtıktan sonra artık evindeki maç sayılarını arttırıyor ve bu da performanslarına yansıyor. Nuggets son dört maçından galibiyetle ayrılmayı başardı ve Pepsi Center'da oynadıkları 15 maçtan 13'ünü galip tamamlamayı bildiler.

12. Chicago Bulls (20-15)

Derrick Rose'un antrenmanlarda yer alabiliyor oluşu Bulls'u sevindirirken Playoff potasında kalmak için de ilham veriyor. Bulls'un kalan oyuncuları yüksek bir sıradan Playoff yapıp Rose'un dönüşüyle sürpriz kovalamayı hedefliyor.

13. Portland Trail Blazers (20-16)

Blazers'ın çıkışı kesinlikle şaşırtıcı. Takımın iyi parçalara sahip olduğunu biliyorduk ancak genç oyuncularla yeni yapılanan bir ekibin bu şekilde çıkış yapıp zorlu Batı'da Playoff yarışına girmesini öngörmek zordu. Kuşkusuz çaylak Damian Lillard'ın muhteşem performansının bunda etkisi büyük.

14. Houston Rockets (21-17)

Rockets son üç maçını kaybederek kendisini Batı'nın sekizinci sırasında buldu. İşte Batı böyle bir yarışa sahip, bir anlık tökezleme yerinizi kaybetmenize sebep oluyor. Geçen hafta Rockets'ın altıncı sıradaki yeri sağlam görünüyordu, Nuggets ve Blazers çıkış yapınca bir anda gelip geçtiler.

15. Boston Celtics (19-17)

Playoff potasında kalma uğraşında olan (kendine yakışmayan şekilde) Celtics nihayet aradığı çıkış ivmesini buldu ve son beş maçından galip ayrılarak sekizinci sıra belasından kurtuldu. Daha fazla sorumluluk verilen çaylak Jared Sullinger'ın performansı göz doldurucu.

16. Milwaukee Bucks (18-17)

Taraftar takımdan memnun değil ama belli ki yönetimin umurunda değil bunlar. Scott Skiles'ın gitmesi olumluydu ancak Bucks'ın acilen maç kaybetmesi gerekiyor, takaslarda aktif olması gerekiyor. Takımın planı yok, son sıradan Playoff yapmanın da bir anlamı.

17. Utah Jazz (20-19)

Şubat'a kadar takas beklenmiyor çoğu takımdan ancak o ay geldiğinde Jazz hamle yapmamayı sürdürürse işler sarpa saracak. Şu gidişle Playoff yapmaları da söz konusu değil. Madem böyle gidecekler daha da gerileyip draft iddiasına sahip olsalar iyi olur, Warriors'un hakkının da onlarda olacağını hatırlatayım.

18. Minnesota Timberwolves (16-17)

Kevin Love tam ritmini bulurken bir kez daha sakatlandı ve iki ay parkelerden uzak kalacak. Ricky Rubio'nun ağır sakatlığından sonra henüz kendini bulabildiğini söylemek zor. Derrick Williams'tan yeterince faydalanılamıyor. Nikola Pekovic, Andrei Kirilenko ve Alexey Shved şimdilik takımı taşıyorlar.

19. Philadelphia 76ers (16-22)

Sixers aldığı üstüste mağlubiyetlerden sonra Raptors'tan fark yiyince taraftarından büyük tepki topladı. Sixers taraftarının kolay sinirlenebildiğini gayet iyi biliyoruz, takım taraftarı karşısına almamalı. Takım yeterince mücadele etmiyor, zayıf Doğu'da Playoff resminin dışında olmaları kabul edilemez.

20. Dallas Mavericks (13-25)

Dirk Nowitzki'nin dönüşüyle Mavs'in daha ilerilere gideceğini öngörebiliriz. Takas söylentilerine karşın Dirk takıma bağlılığını sürdürüyor ve takımın son sıradan da olsa Playoff'a girmek istediğini söylüyor. Bunun için hızlı şekilde çıkışa geçmeleri gerek, Grizzlies'i devirmeleri potansiyellerini gösterdi.

21. Los Angeles Lakers (15-21)

Beş maç üstüste kazandıktan sonra tam toparlıyorlar dedik, Lakers tekrar batırdı. Üstüste altı maç kaybettiler ve hiçbir şey iyi gitmiyor. Takımın uyumsuzluğunun üstüne Pau Gasol ve Dwight Howard sakatlandı, ne zaman dönecekleri bilinmiyor, yedek uzunları Jordan Hill de muhtemelen sezonu kapattı. Metta World Peace'i pivot oynatacaklar yakında herhalde.

22. Toronto Raptors (14-22)

Amaçsız bile olsa Raptors çıkış yakalamış durumda. Playoff potasına girebileceklerini zannetmiyorum ama ellerinden geleni yapmaları doğal, keza draft hakları kendilerine ait değil bu sene. Alan Anderson'ın sürpriz çıkışı Raptors'a büyük kazanç sağladı.

23. Detroit Pistons (14-24)

Pistons'ın amacı bu sezon gençlerini geliştirmek. Bu yolda da iyi iş yapıyorlar. Andre Drummond yeni umutları oldu, mükemmel performans gösteriyor. Greg Monroe-Andre Drummond ikilisi Pistons'ın geleceğe umutla bakmasını sağlıyor. Aslında iddialı takımlar için tehlikeliler keza üzerlerinde baskı yok ve yetenekliler.

24. Sacramento Kings (13-24)

Kings hakkında bugünlerin mevzusu oynanan maçlar değil takımın satış işlemi. Ligin en kötü yönetilen takımı Kings nihayet sahibini değiştirmeye hazırlanıyor ancak bundan daha mühimi var, takım muhtemelen Seattle'a taşınıp Seattle Supersonics ismini alacak. Üzgünüm, Sac Town. Bir de komplo teorisi yapalım, satış gerçekleşirse Kings'in 2012 Draftı'nda bir numaradan seçim yapması büyük ihtimal haline gelir, Stern hile yok demeye devam edebilir.

25. Orlando Magic (13-23)

Magic tamamen boş sezon formatına geçti, normal olan da buydu zaten. Son on maçta dokuz mağlubiyet aldılar. Arada sırada iddialı takımlara çelme takma alışkanlıklarını da sürdürüyolarlar, Clippers'ı deplasmanda devirerek bunun bir başka örneğini sergilediler. Nikola Vucevic'in çıkışı onları sevindiriyor.

26. Phoenix Suns (13-26)

Pasifik'in sonuncusu Phoenix Suns tamamen ritme dayalı basketbol oynamayı sürdürüyor. Bu sezon gerçek bir plan yapmak durumundalar, çünkü etrafına takım kurabilecekleri herhangi bir oyuncuları yok. Rudy Gay'i almak istedikleri söyleniyor bu sebepten dolayı. Şimdilik onlardan fazla bir şey bekleyemeyiz.

27. New Orleans Hornets (11-25)

Ligin sonuna doğru giden Hornets dört maçlık bir galibiyet serisiyle kendini bu noktadan kurtardı. Hala Batı'nın dibinde oldukları doğru ancak hedefleri zaten yükseklere çıkmak değil. Greivis Vasquez ligin en fazla gelişme kaydeden oyuncusu görünümünde ve sürpriz şekilde Hornets'a liderlik yapıyor.

28. Cleveland Cavaliers (9-29)

Kyrie Irving'in tek başına sırtladığı Cavaliers ligin en az baskı altında oynayan takımı diyebiliriz. Anderson Varejao'nun yokluğunda Tyler Zeller-Tristan Thompson ikilisini deneme fırsatı buluyorlar. Dion Waiters'ın rotasyondaki rolünü de hesaba katarsak epey genç bir ekip var ortada.

29. Washington Wizards (6-28)

Wizards üstüste iki galibiyet aldı, hem de bu galibiyetler Oklahoma City Thunder ve Atlanta Hawks'a karşıydı. Aldıkları altı galibiyetin üçünün büyük takımlara karşı olması ilgi çekici. John Wall parkelere Hawks maçıyla döndü, Bradley Beal da kendini bulmaya başladı. Bir çıkış bekleyebiliriz.

30. Charlotte Bobcats (9-27)

Bobcats son üç maçını kaybetti ve son on maçtaki mağlubiyet sayısını sekize çıkarttı. Takımın tutunacak bir dalı yok şu anda ve takip edilesi tek yanları gençlerinin gelişimi. Kemba Walker, Michael Kidd-Gilchrist ve Bismack Biyombo'nun gelişimini önemsiyorlar şu anda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder